Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.10.2008 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, 385 parsel sayılı taşınmazda 23.11.2007 tarihinden başlamak üzere 17 yıl süre ile intifa hakkı sahibi olduğunu, taşınmaza akaryakıt istasyonu tesis edilmesi için dava dışı S... İnşaat Limited Şirketi ile sözleşme imzalandığını, davalı şirketin akaryakıt istasyonunun kendisi tarafından inşa edildiğini belirterek taşınmaza elattığını ileri sürerek intifa hakkına elatmanın önlenmesini ve akaryakıt istasyonunun kendilerine teslimini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK. m. 26/1) Somut olaya gelince; mahkemece hüküm sonucunda "davacının davasının kabulüne" dair hüküm kurulmuş ise de hangi taşınmaza elatmanın önlenmesine karar verildiğinin belirtilmemesi infazda şüphe ve tereddüt uyandıracaktır. Bu hali ile verilen karar usul hükümlerine aykırı olduğundan yukarıda açıklandığı şekilde yeniden hüküm sonucu oluşturulması için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.01.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.