Taraflar arasındaki zemini yola terk edilen taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın kamulaştırma bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda:Davanın kabulüne dair kararın tavzihi talebinin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca temyizen incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Talep, zemini yola terk edilen taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkin olarak açılan ve davanın kabulüne dair verilip kesinleşen hükümde dava konusu olan muhtesatın bedeli yanında, talep konusu olmadığı halde muhtesatın bulunduğu taşınmaz kısımlarının terkinine karar verilmesi nedeniyle hükmün bu yönden tavzihi istemine ilişkindir. Mahkemece tavzih talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; davacı tarafından muhtesat bedelinin tespiti için dava açıldığı, dava konusu muhtesatların üzerinde bulunduğu taşınmazın tesciline ilişikin bir talep bulunmadığı, dava konusu taşınmazın imar uygulaması görerek 854 ada 3,4,5,6,7,8,9 nolu parseller, 992 ada 6 parsel ve 855 ada 10 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, yola terk edilen yerler üzerindeki muhtesat bedellerinin davalıya ödenmediği, İdarece düzenlenen kıymet takdir raporunda tespit edilen ve tarafların yargılama sırasında üzerinde anlaştığı bedelin muhtesata ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte mahkemece binaların bedellerine hükmedildiği ve binaların tasarrufu idareye geçtiğine göre, arzın terkinine karar verilmesine gerek bulunmadığı da gözetildiğinde HMK 305. madde anlamında hükmün icrasında tereddüt oluştuğu değerlendirilmiştir, bu nedenle tavzih talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle mahkemenin tavzih isteminin reddine ilişkin 26/11/2013 tarihli kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava konusu mahtesatların üzerinde bulunduğu taşınmazların terkinine karar verilmesi doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 26.08.2014 tarihli gerekçeli kararın 1. bendinin 2. paragrafındaki terkine ilişkin cümlenin tamamen hükümden çıkarılmasına, yerine (Dava konusu muhtesatların davacı idareye aidiyetine,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün bu şekilde TAVZİHİNE, 27.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.