12. Ceza Dairesi 2014/7761 E. , 2015/2844 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 50, 52/4, 53/6, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
.... Asliye Ceza Mahkemesinin 16.09.2008 tarih ve 2007/101 E., 2008/71 K. sayılı kararının mahalli Cumhuriyet Savcısı ile sanık müdafiinin temyiz itirazları üzerine 12. Ceza Dairesi tarafından incelendiği ve yapılan inceleme sonucunda 03.10.2012 tarihli 2012/840 E. 2012/20519 K. Sayılı ilamı ile "30.10.2007 tarihli talimat duruşmasında suçtan zarar gördüğü anlaşılan ölenin kız kardeşi ... sanıktan şikayetçi olduğunu beyan ettiği halde, 5271 sayılı CMK"nın 238/2. maddesine aykırı olarak şikayetçiye davaya katılma isteğinin bulunup bulunmadığının sorulmaması ve yokluğunda verilen kararın şikayetçiye tebliğ edildiğine dair belgeye dosyada rastlanılmaması karşısında, gerekçeli karar şikayetçiye tebliğ edilmişse tebliğe ilişkin belgelerin, tebliğ yapılmamış olması halinde ise, usulüne uygun tebligat yapılıp, buna dair belgeler ile verilmesi halinde temyiz dilekçesinin eklenerek ve şikayetçinin temyiz istemine ilişkin düzenlenecek ek tebliğname taraflara tebliğ edilerek iadesinin temini için mahalline gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine" karar verildiği, dosyanın mahalline dönmesi sonrasında şikayetçiye gerekçeli kararın tebliği ile yetinilmesi gerekirken dosyanın yeni esasa kaydedilerek şikayetçinin yeniden beyanının alındığı, şikayetçinin 20.05.2013 tarihli celsede alınan beyanında şikayetçi olmadığını beyan ettiği, bunun üzerine ... Asliye Ceza Mahkemesinin 04.06.2013 tarih ve 2012/144 E., 2013/83 K. sayılı ilamı ile yeni bir mahkumiyet hükmü kurulduğu ve sanık müdafii tarafından kararın temyiz incelemesine getirildiği, ikinci kez kurulan hükmün hukuki değerden yoksun olduğu ve her ne kadar
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen tebliğname hukuki değerden yoksun olan kararın bilgileriyle düzenlenmiş ise de yeni bir temyiz itirazının da bulunmadığı görülmekle, yeni bir tebliğname düzenlenmesi gerekmediğinden .... Asliye Ceza Mahkemesinin 16.09.2008 tarih ve 2007/101 E., 2008/71 K. sayılı hükme hasren yapılan incelemede;
1) Mahalli Cumhuriyet savcısının, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Cumhuriyet savcılarının nezdinde görev yaptıkları Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına karşı, 5271 sayılı CMK"nın 260/2 ve 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi uyarınca tefhimden itibaren bir hafta içinde kanun yollarına başvuru hakkı mevcut iken, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen Geçici 3. maddesi ile 01.01.2014 tarihine kadar Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmalara Cumhuriyet savcısının bulunmayacağı, ancak verilen hükümlere karşı kanun yollarına başvurabilmesi amacıyla dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderileceği hüküm altına alınmıştır. Üst Cumhuriyet savcıları ile mahalli Cumhuriyet savcılarının sulh ceza mahkemesi kararlarını 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi gereğince tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz etmelerine ilişkin düzenlemeye kıyasen, asliye ceza mahkemelerinde Cumhuriyet savcısının kanun gereği hazır bulunmadığı süreç içerisinde verilen kararlarda temyiz süresinin Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararıyla 1 ay olduğunun kabul edilmesi nedeniyle, 16.09.2008 tarihinde tefhim edilen hükme karşı 16.10.2008 tarihine kadar temyiz kanun yoluna başvurulması gerekirken, 17.10.2008 tarihinde yapılan temyiz istemi süresinde bulunmadığından mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 310 ve 317. maddeleri uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2) Sanık müdafiinin, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
16.09.2008 tarihli hüküm yüzüne karşı tefhim edilen sanık müdafiinin, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 10.10.2008 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.