16. Hukuk Dairesi 2014/16527 E. , 2015/6519 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; çekişmeli taşınmazın kadastro harici bırakılan yerlerden olduğu bildirildiğine göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerektiği, bu durum karşısında imar ve ihyanın tüm olumlu ve olumsuz koşullarının araştırılıp belirlenmesinin zorunlu olduğu, taşınmaz belediye sınırları içine alındığına göre, imar planı kapsamına alınıp alınmadığı, alınmış ise hangi tarihte onaylanan imar planı kapsamına alındığı, çifte tapunun önlenmesi açısından sözü edilen taşınmaz bölümünün tapuya kayıtlı yerlerden olup olmadığı sorulmadığı, imar ve ihyaya muhtaç olan taşınmazın davacı ve babası tarafından hangi tarihte imar ve ihyasına başlandığı, emek ve para sarfını ne şekilde yaptıkları, taşların ne şekilde temizlendiği, imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarının yapılacak keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten taşınmazın onaylı imar planı kapsamına alındığı tarihe kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığının gözetilmesi, onaylı imar planı kapsamına alınmayan yerlerden ise bu takdirde kazanma süresinin imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar hesaplanmasının düşünülmesi, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi tanıkların taşınmaz başında dinlenmeleri, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde çelişkinin giderilmesi, teknik bilirkişi rapor ve krokisi eklenmek suretiyle taşınmaz çevresini gösterir biçimde birleşik paftanın onaylı örneğinin Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, aynı şekilde teknik bilirkişinin rapor ve krokisi eklenerek çifte tapunun önlenmesi açısından dava konusu ve krokide (A) ile işaretli taşınmaz bölümünün tapuda kayıtlı yerlerden olup olmadığının Tapu Sicil Müdürlüğünden, aynı biçimde dava konusu yerin onaylı imar planları kapsamına alınıp alınmadığının ... sorulması, tüm bu belgelerin göz önünde tutularak toplanan deliller ile birlikte yapılan değerlendirme sonrasında bir karar verilmesi gerektiğini, kabul şekline göre de hüküm fıkrasında davanın kabulüne karar verilmeden tesciline karar vermesinin doğru olmadığına değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli fen bilirkişi ..."ın 12.06.2013 havale tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 11.948,93 m2 yüzölçümündeki taşınmazın yeni bir parsel numarası verilerek davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak dava, kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup bu tür davalarda TMK"nın 713. maddesinin 3. fıkrası hükmüne göre ... ve ilgisi bakımından diğer Kamu Tüzel Kişileri yasal hasım durumundadır. Davanın belirtilen niteliğine göre yasal hasım olan Hazine ve diğer Kamu Tüzel Kişiliği yargılama gideri, harç ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulamazlar. Başka bir anlatımla; dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın harcın davacıdan tahsili ile diğer yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, harcın davalıdan tahsili ile davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması isabetsiz ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 2 ve 5 numaralı bentlerinin hükümden çıkarılarak hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.