21. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/4871 Karar No: 2020/2554 Karar Tarihi: 22.06.2020
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/4871 Esas 2020/2554 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2019/4871 E. , 2020/2554 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine, diğer hizmetleriyle birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, davacının davalıya ait ... plakalı ticari araçta şöför sıfatı ile 1993/Aralık-25/4/2004 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilerek yapılan yargılama neticesi, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.Uyuşmazlık, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi gereğince; yönetmelikle tespit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, yönetmelikle tespit edilen belgelerin verilmesi durumunda 5 yıllık hakdüşürücü süreden bahsedilemeyeceği açıktır. Yerleşik Yargıtay görüşü; birden ziyade işe giriş bildirgesi verilmesi halinde çıkış yok ise ilk işe giriş bildirgesi ile son işe giriş bildirgesinin verildiği tarihler arasında geçen çalışmaların hak düşürücü süreye uğramayacağı, çıkış varsa hak düşürücü sürenin her kesim çalışma için ayrı ayrı hesaplanacağı, çıkış tarihinden sonra işçinin aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesi veya hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağıdır.Dosya içeriğinden; davalı işveren tarafından davacı adına düzenlenen işe giriş bildirgesi bulunmadığı, Kuruma bildirilen hizmetinin olmadığı, davalı işyerine ilişkin denetim raporu bulunmadığı, davanın 05/01/2012 tarihinde açıldığı, mahkemece tespitine karar verilen tarihlerde hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, ihtilaf konusu dönemdeki çalışmaların hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ...’a iadesine, 22/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.