Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/101
Karar No: 2008/3408
Karar Tarihi: 17.3.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/101 Esas 2008/3408 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, ilk eşinin ölümünden sonra yeniden evlenmek istediğini ancak davalı kızlarının karşı çıktığını ve evlenmesine ancak maliki olduğu taşınmazları kendilerine temlikini şart koştuklarını ileri sürerek, 565 parsel numaralı taşınmazın 7 nolu bölümünü bedelsiz olarak davalılara temlik ettiğini ancak daha sonra taşınmazların iade edilmeyip ilgilerini kestiklerini öne sürerek tapunun iptali ve kendi adına tescilini istemiştir. Mahkeme, hile iddiasına dayalı davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak mahkemece, davalıların tamamının değil sadece bir kısmının aleyhine davanın kabulüne hükmedilmiştir. Tapu kayıtlarına göre, çekişmeli taşınmazların bir kısmının davacı tarafından davalıya satıldığı ve sicil kayıtlarına bu şekilde işlendiği anlaşılmıştır. Ancak, davada yer almayan velayet altındaki iki davalı için taraf teşkilatı sağlanmadan karar verilmiş olduğu gerekçesiyle davacının temyizi üzerine, karar bozulmuştur. Detaylı açıklama için HUMK'nın 428. maddesine bakılması gerekmektedir.
1. Hukuk Dairesi         2008/101 E.  ,  2008/3408 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GÖLCÜK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/05/2007
    NUMARASI : 2006/118-2007/173

    Taraflar arasında görülen davada;Davacı, ilk eşinin ölümünden sonra yeniden evlenmek istediğini,davalı kızlarının karşı çıktığını ve evlenmesine ancak maliki olduğu taşınmazları kendilerine temlikini şart koştuklarını,eşi ile ilişkisinin iyi olması halinde ve istediği zaman iade edeceklerine inandırdıklarını,bunun üzerine diğer taşınmazları ile birlikte çekişme konusu 565 parsel sayılı taşınmazının 7 nolu bölümünü manevi baskı altında davalılara bedelsiz temlik ettiğini, ancak daha sonra taşınmazların iade edilmeyip,kendileri ile de ilgilerini kestiklerini ileri sürüp, tapunun iptali ile adına tescili isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar,taşınmazların bedelleri karşılığı alındığını bildirerek, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, hile iddiasına dayalı davanın süresinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar,davacı tarafından süresinde, temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi .. ..raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, bir kısım davalılar yönünden, davanın kabul nedeniyle kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere göre; davacı 4 parsel sayılı taşınmaz ile 7 parsel sayılı taşınmazdaki 4 ve 5 nolu bölümlerin bedellerinin tarafından ödenmesine karşın, güven ilişkisine dayalı olarak taşınmazın sicil kaydının davalıların miras bırakanı H..Y..adına oluşturulduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır. İncelenen tapu kaydına göre çekişmeli 4 parsel sayılı taşınmazın davalıların miras bırakanına dava dışı davacının eşi F..tarafından satış yolu ile temlik edildiği; 7 parsel sayılı taşınmazlardaki 4 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin ise, bizzat davacı tarafından 25.8.1994 tarihli akitle davalıya kayden satıldığı ve sicil kayıtlarının bu şekilde tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    Yargılama aşamasında, davalılardan P..Y.., 28.7.2005 tarihli oturumda kendi adına asaleten, reşit olmayan çocukları E.., M..ve H..velayeten davayı kabul ettiğini bildirmiş, HUMK."nun 151/son maddesi hükmü gereğince beyanını da imzası ile onaylamıştır.
    Ancak, yargılamanın devamı sırasında velayet altında bulunan M...ve H...18 yaşını ikmal etmekle reşit hale gelmişlerdir. Öyleyse, bu davalılar yönünden velayetin son bulacağı davayı, ya bizzat kendilerinin veya yetkili kılacakları vekil aracılığı ile takip etmeleri gerektiği açıktır. Ne varki, mahkemece adı geçen bu kişiler yönünden kendilerine tebligat yapılıp davada taraf durumuna gelmeleri sağlanmamıştır. Öncelikle, adı geçenlere tebligat çıkarılarak davanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkilinin sağlanması zorunludur.
    Hal böyle olunca, anılan hususların yerine getirilmesi ondan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken usulü dairesinde taraf oluşturulmadan yazılı olduğu üzerine hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalıların, temyiz itirazı yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi