Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/639
Karar No: 2022/4538
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/639 Esas 2022/4538 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı ve davalı arasındaki davada, arsa vasıflı taşınmazın plan hazırlama aşamasında yapılan sözleşme gereği davacı tarafından yapılan işlerin karşılığı olan hizmet bedelinin ödenmemesi ve senedin de ihtiyati tedbir için teminat olarak verilmesi sonrası davalının senedi kötüniyetli olarak doldurarak icra takibine koyması nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti talebiyle dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi, senedin teminat olarak verilmesine dair delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Temyiz edilen kararın hukuka uygun olduğu ve onanması gerektiği belirtilmiştir.
Uygulanması gereken kanun maddeleri: HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372. maddeleri.
11. Hukuk Dairesi         2021/639 E.  ,  2022/4538 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.09.2017 tarih ve 2016/878 E- 2017/881 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 20.11.2020 tarih ve 2017/6566 E- 2020/1977 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar ile dava dışı ...arasında arsa vasıflı taşınmazın 1/5000 ve 1/1000’lik planlarının hazırlanması, yeşil alan olarak belirtilen bölümün arsanın %35’ine çekilmesi ve imar durumunun alınması aşamasına getirilmesine kadar tüm işlerin davacı tarafından yapılması konusunda sözleşme imzalandığını, sözleşmeye istinaden davacıya 40.000 USD peşin olarak ödendiğini, davacının da davalıya 40.000 USD tutarlı teminat senedi verdiğini, davacının üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını ve davalının 40.000 USD tutarlı teminat senedini taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olacak şekilde kötüniyetli olarak doldurarak icra takibine konu ettiğini ileri sürerek, davacının icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitini ve senedin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu bonoda ve davacının ibraz ettiği sözleşmede teminat ibaresinin bulunmadığını, davacının senedin teminat için alındığını ve sözleşmede yer alan yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatlaması gerektiğini belirterek, davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu senedin incelenmesinde ve taraflarca ibraz edilen delillere göre senedin davalıya sözleşmenin teminatı olarak verildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı, dava konusu senedin, sözleşme nedeniyle davacıya ödenen hizmet bedelinin teminatı olarak verildiği kabul edilirse, senette "malen" kaydı bulunması nedeniyle, senedin nakit karşılığında alındığı, diğer bir ifade ile alınan hizmet bedeli karşılığında keşide edildiği hususunda ispat yükü davalının üzerinde olacağı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede "..., aldığı hizmet bedeli karşılığında kendi adına düzenlenmiş senet verecek" şeklinde hüküm bulunduğu, sözleşmeye göre davacının aldığı hizmet bedeli karşılığında senet düzenleneceği öngörüldüğüne göre, davacının davalıya 40.000,00 USD bedelli senet vermiş olmasının, davalıdan 40.000,00 USD hizmet bedeli aldığı hususunda karine oluşturacağı, bu durumda ise ispat yükünün karinenin aksini iddia eden davacıya ait olacağı, bu ihtimalde dahi ispat yükü üzerinde olan davacının iddiasını ispatlayamadığı ihtiyati tedbir kararı için teminatın yatırılmaması dolayısıyla ihtiyati tedbir kararının infaz olmaması nedeniyle şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verildiği gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekili, takibe konu bononun taraflar arasında imzalanan 02/02/2011 tarihli sözleşme kapsamında davalıya teminat amaçlı verildiğini ve sözleşme kapsamındaki hizmetin davacı tarafça verilmesine rağmen bedelin ödenmediğini ileri sürdüğü, sözleşmede davacıya 130.000 Amerikan Doları hizmet bedelinin kademeli olarak ödeneceği, davacının "aldığı hizmet bedeli karşılığında" kendi adına düzenlenmiş senet vereceği ve işin sonuca varmaması halinde davacının aldıklarını iade edeceğinin kararlaştırıldığı, davaya ve takibe konu bononun sözleşme kapsamında verildiği ve teminat senedi olduğu sözleşmeden anlaşılamadığı, senette bedelinin malen alındığı kayıtlı olmakla, senedin teminat senedi olduğunu ve senet nedeniyle borçlu olmadığını ispat yükünün davacıda olduğu, davacının ise ispat yükünü yerine getiremediği, ilk derece mahkemesince verilen davanın reddi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi