Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/1226 Esas 2016/7676 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1226
Karar No: 2016/7676
Karar Tarihi: 14.03.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/1226 Esas 2016/7676 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/1226 E.  ,  2016/7676 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, cezai şart alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan belirli süreli iş sözleşmesi uyarınca davalının 01.09.2013-31.08.2014 tarihleri arasında müvekkiline ait işyerinde öğretmen olarak çalışmayı kabul ettiği halde 09.09.2013 tarihinde vermiş olduğu dilekçe ile istifa ederek okul yönetimini zor durumda bıraktığını beyanla sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili 09.09.2013 tarihinde... Bakanlığına bağlı resmi okula atanması üzerine istifa ettiğini, istifa etmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu, bu istifa durumunun aleyhine kullanılmasını hakkın kötüye kullanılması anlamını taşıdığını, cezai şartın tek taraflı ve haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği düzenlenmiştir.
    Öte yandan, Dairemiz uygulamasında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 182. maddesinde düzenlenen indirim ile ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde bir kurala yer verilmediğinden ve mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilinemediğinden yapılan indirimlerden dolayı reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
    Somut olayda, mahkemece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 182. maddesinde düzenlenen indirim dışında davacının reddedilen alacak talebi bulunmadığı halde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    Sonuç:
    Hüküm fıkrasının 8. bendinde yazılı “Davalı lehine 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin hükümden çıkartılarak hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.