Esas No: 2021/1142
Karar No: 2022/4569
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1142 Esas 2022/4569 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1142 E. , 2022/4569 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04.07.2017 tarih ve 2016/1 E. - 2017/633 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.12.2020 tarih ve 2018/105 E. - 2020/2146 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin alacağına karşılık 10/05/2007 tanzim tarihli, 15/06/2007, 15/07/2007, 15/08/2007, 15/09/2007, 15/10/2007, 15/11/2007, 15/12/2007, 15/01/2008, 15/02/2008, 15/03/2008 vade tarihli 2.700,00 USD bedelli 10 adet bonoyu davalıdan aldığını, bonoların ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul 14. İcra Müdürlüğü'nün 2015/35368 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının bonolardaki imzalara itiraz etmediğini beyanla icra takibine yapılan itirazın iptaline, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, senetler karşılığı olan borçların ödendiğini, 2007 - 2008 yılından bu yana senetlerin bekletilemeyeceğini, senetlerin vasfını yitirdiğini, 1990'lı yıllardan bu yana devam eden dostane ilişkiler nedeniyle yapmış olduğu ödemeler karşılığında senetleri ve ödemeye ilişkin makbuzları almadığını, ikinci kez bedellerin talep edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın cevap dilekçesinde senetler karşılığı borcun ödediğini ancak ödeme karşılığında makbuz almadığını beyan ettiğini, davalı taraf ödeme iddiasında bulunarak ispat yükünü üzerine aldığı, buna karşın iddia ettiği ödemeleri ispat edemediği, bu kapsamda davacıya teklif olunan yemini davacı tarafından usulüne uygun olarak eda edildiği, asıl alacak yönünden icra takibine yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, buna karşılık takip ve dava konusu senetlerin zamanaşımına uğradığı, bu durumda temerrüt faizinin borçlu ihtar ile temerrüde
düşürülmüş ise temerrüt tarihinden değilse borçlunun takiple temerrüde düşeceği, davacı takip alacaklısının davalı takip borçlusunu daha önce temerrüde düşürdüğü ispatlanamadığından takip tarihine kadar işlemiş faize ilişkin talebin yerinde olmadığı, bunun gibi takibin zamanaşımına uğramış bonolara dayalı olması dolayısıyla senetlerin kambiyo vasfı taşımaması nedeniyle %0,3 oranında komisyon talebininde yerinde olmadığı, takibe konu asıl alacağa yabancı para alacağına dayalı olması nedeniyle takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu (İİK m. 67/2), ancak kısa kararda takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığının %20'si icra inkar tazminatına hükmedildiği belirtilmesine rağmen takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığının (27.000USD x 2,9016) 78.343,20 TL olmasına rağmen sehven takipteki alacağın tamamının TL karşılığı olan 116.753,25 TL olarak yazıldığı, gerekçeli karar taraflara henüz tebliğ edilmediğinden 6100 sayılı HMK'nın 304/1'inci maddesi kapsamındaki maddi hatanın gerekçeli kararda resen düzeltilmesi gerektiği, buna göre icra inkar tazminatının 15.668,64 TL olduğu sonuç ve vicdani kanaatine (Ay. m.138) varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı takip borçlusunun İstanbul 14. İcra Müdürlüğü'nün 2015/35368 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 27.000,00 USD asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip talebinde olduğu gibi devlet bankalarının USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına, takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı 78.343,20 TL'nin %20'si olan 15.668,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun E. 2019/1, K. 2019/8, 25.12.2019 tarihli ilamında yer aldığı üzere; zamanaşımına uğrayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını kaybederek delil başlangıcına dönüşen bonodaki vade tarihi temel ilişkiye dayanılarak yapılan bir takip veya açılan bir davada temerrüde esas alınmayacağına karar verildiği, mahkemece davaya konu 10 adet bononun zamanaşımına uğradığı dikkate alınarak bonoların vade tarihlerinden itibaren işlemiş faiz talebinin ve komisyon ücreti talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, davacının takipte 116.753,25 TL üzerinden talepte bulunduğu, itirazın iptali davasında da talebini 116.753,25 TL üzerinden harçlandırarak itirazın iptalini talep ettiği dikkate alındığında mahkemece reddedilen değer üzerinden karar tarihindeki AAÜT'ye göre hesaplanan nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin de yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesinin kısa kararında; takipteki alacağın tamamının TL karşılığı olan 116.753,25 TL olduğu, icra inkar tazminatının 23.350,65 TL olduğuna yer verilmiş ise de; gerekçede bu hususun maddi hataya dayalı olduğu belirtilerek icra inkar tazminatının 15.668,64 TL olacağına hükmedildiği, 10.04.1992 tarih, 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli karar uyum içinde olması gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı takip borçlusunun İstanbul 14. İcra Müdürlüğü'nün 2015/35368 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 27.000,00 USD asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip talebinde olduğu gibi devlet bankalarının USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına, takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 78.343,20 TL'nin %20'si olan 15.668,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.