10. Hukuk Dairesi 2015/2504 E. , 2016/7341 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yersiz yapılan geçici iş göremezlik ödemesinin iadesine ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 26.05.2011 tarihli sağlık kurulu raporunda malullük halinin önlenebileceği veya önemli ölçüde azaltılabileceği yönünde bir karar verilmediğinden, 02.02.2010 tarihinden sonra istirahatli olduğu günlere ait geçici iş göremezlik ödeneğinin yersiz ödendiğinden bahisle iadesinin talep edilmesine ilişkin Kurum işleminin ve borcun iptalini talep etmiştir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle açılan davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
Konuya ilişkin yasal mevzuatın incelenmesinde; 5510 sayılı Kanun’un 18. maddesinin (b) bendinde; Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla...; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 inci madde kapsamındaki sigortalılardan hastalık sigortasına tabi olanların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için, geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 39. maddesinin (2) bendinde; “Ayaktan tedavilerde sigortalıya tek hekim raporu ile bir defada en çok 10 gün istirahat verilebilir. İstirahat sonrasında kontrol muayenesi raporda belirtilmiş ise toplam süre yirmi günü geçmemek kaydı ile istirahat uzatılabilir. Yirmi günü aşan istirahat raporları sağlık kurulunca verilir. Sağlık kurulunun ilk vereceği istirahat süresi sigortalının tedavi altına alındığı tarihten başlamak üzere altı ayı geçemez. Tedaviye devam edilmesi hâlinde malûllük hâlinin önlenebileceği veya önemli oranda azaltılabileceği sağlık kurulu raporu ile tespit edilirse bu süre uzatılır.” düzenlemesi getirilmiştir.
Anayasa’nın 138. maddesinde de yer alan, "Normlar hiyerarşisi" ilkesi uyarınca, hukuk kuralları yukarıdan aşağıya doğru "Anayasa", "Kanun", "Kanun Hükmünde Kararname", "Tüzük", "Yönetmelik" ve "Diğer alt düzenleyici işlemler (Yönerge, Genelge vb.)" şeklinde sıralanmakta olup, alt kademe yer alan bir normun üst kademedeki norma aykırı olması ya da onun kapsamını aşan düzenlemeler içermesi mümkün bulunmamaktadır. Bu durum, “Genel kurallar, usulü dairesinde değiştirilinceye veya kaldırılıncaya kadar, düzenleyici işlem tesis etme yetkisi olan makam ve kurumları da bağlar” şeklinde ifade edilen “Tu patere legem quam facisti”prensibi ile izah olunmaktadır. Bu ilkenin doğal sonucu olarak, normlar hiyerarşisinde üst kademede yer alan yasal kurallara aykırı düzenleyici tasarrufların idare tarafından yürürlüğe konulmasının hukuka aykırı olacağı şüphesizdir.
Somut olayda, Mahkeme kararına ve Kurum işlemine dayanak kılınan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 39. maddesinde yer alan “...Sağlık kurulunun ilk vereceği istirahat süresi sigortalının tedavi altına alındığı tarihten başlamak üzere altı ayı geçemez. Tedaviye devam edilmesi hâlinde malûllük hâlinin önlenebileceği veya önemli oranda azaltılabileceği sağlık kurulu raporu ile tespit edilirse bu süre uzatılır.” düzenlemesi, anılan hususlara yönelik bir sınırlama getirmeyen 5510 sayılı Kanunun 18. maddesinden yararlanmayı engelleyen bir düzenleme olarak kabul edilemez.
Mahkemece yapılması gereken iş, yönetmelik ile kanun kapsamını aşan ve sınırlayan düzenlemeler getirilemeyeceği ve kanun hükmünde yer verilmemiş ise yönetmeliğe itibar edilemeyeceği gözetilerek, 5510 sayılı Kanun’un 18. maddesinin (b) bendi koşulları bulunup bulunmadığı irdelenmeli, bu kapsamda Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından alınan istirahat raporu bulunması ve hizmet akdinin devam etmesi ile çalışabileceğine dair raporunun bulunmaması koşulları bulunduğu takdirde geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazanacağı değerlendirilmeli ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.