Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5767
Karar No: 2016/7339
Karar Tarihi: 03.05.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/5767 Esas 2016/7339 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/5767 E.  ,  2016/7339 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalılar ..., ...Lpg Dağ. A.Ş. ve...Sig. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davaya konu somut olayda, bir kısım davalıların murisi ...’ın kullandığı lpg yüklü tankerin devrilerek patlaması sonucu aralarında sigortalının da bulunduğu 19 kişinin ölümü ile sonuçlanan trafik-iş kazasının gerçekleştiği, Mahkemece, kimya, makine ve maden mühendisi bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan, 06.02.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen tanker şoförü ...’ın % 50, ... Ltd. Şti.nin % 20, (Bu kusurun % 2 sinin ...’e ) ...şirketinin % 15, (Bu kusurun % 2 sinin ...’a), Altınlar Gıda şirketinin % 7,5 ve Özedinler şirketinin de % 7,5 oranındaki kusur oranları esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    506 sayılı Kanunun 4. Maddesinde, “… 2 nci maddede belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler”in işveren oldukları belirtilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı olan 506 Sayılı Kanunun 26’ncı maddesindeki “İş kazası ..., işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22’nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı ..., 3’üncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3’üncü kişilere ... rücu edilir.” düzenlemesi gereği, davalıların rücu alacağından sorumluluğu ancak, maddede öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür.
    Anılan Yasal düzenleme çerçevesinde kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi hükmü doğrultusunda alınacak raporda tartışılmalıdır. İşveren yada işverenlerin tamamen kusursuz kabul edilebilmesi için ise, anılan madde gereğince, işyerindeki işçilerin sağlığı ve iş güvenliğini sağlamaya yönelik her türlü tedbiri alması, uygun çalışma ortamı hazırlaması, araçları noksansız bulundurması, işçileri etkin bir biçimde denetlemesi, gözetlemesi, bütün yükümlülüklerini özenle yerine getirmesi gerekir.
    Mahkemece, kimya, makine ve maden mühendisi bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş ise de; öncelikle anılan iş kazası sonucu hak sahiplerince açılan tazminat davalarının bulunup bulunmadığı ve akıbeti araştırılarak, ceza davasının kesinleşip kesinleşmediği belirlenerek, kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile mahkum olanlara herhalde bir miktar kusur verilmesi gereği gözetilerek, dava dışı işverenin de iş kazasında kusurunun bulunup bulunmadığını irdeleyen, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden iş kazasındaki tarafların sıfatları ve kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak, varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi;
    2-506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi ise, "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir." düzenlemesini içermektedir.
    İş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine gelir bağlandığı, gelir bağlama tablosunda ise 92. maddeye yer verildiği görülmektedir.
    Kurumun, vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda, Kurumun ödemediği veya ödeyemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.
    Dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi uyarınca yarıya indirilip indirilmediği araştırılarak, bu indirimin davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına da yansıtılması gereği üzerinde durularak, iş kazası gelirinin yarıya indirildiği durumlarda, gelirin başladığı tarih itibariyle % 50 üzerinden hesaplanması ve gelirin % 50’ye düştüğü tarihe kadarki dönemde fazladan yapılan % 50 oranındaki ödemenin de tazmini gereken değere eklenmesi gerekeceği gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması;
    3-506 sayılı Yasanın 26/son maddesinin, “Ancak, iş kazası veya meslek hastalıkları sonucu ölümlerde bu Kanun uyarınca hak sahiplerine yapılacak her türlü yardım ve ödemeler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kastı veya kusuru bulunup da aynı iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine Kurumca rücu edilemez.” hükmünün, tazmin sorumlularının sorumluluklarının belirlenmesinde göz önünde bulundurularak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir irdeleme yapılmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum vekili ile davalılar ..., ...Lpg Dağ. A.Ş. ve...Sig. A.Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hükmü temyiz etmeyen davalılar yönünden davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu da gözetilerek karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..., ...Dağ. A.Ş. ve...Sig. A.Ş."ye iadesine, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi