2. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/23843 Karar No: 2014/7727
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/23843 Esas 2014/7727 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2013/23843 E. , 2014/7727 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Denizli 1. Aile Mahkemesi TARİHİ :10.05.2013 NUMARASI :Esas no: 2012/630 Karar no:2013/355
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı koca tarafından tamamına yönelik olarak; davacı kadın tarafından ise, manevi tazminatın reddi ve maddi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ön inceleme duruşmasından sonra davacı kadın vekili tarafından verilen maddi tazminat ile ilgili 28.02.2013 tarihli dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 181. maddesinde belirtilen kısmı ıslah mahiyetinde olduğu ve mahkemenin de bu madde uyarınca maddi tazminat (TMK.md.174/1) kararı verdiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00"ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.02.04.2014 (Çrş.)
KARŞI OY YAZISI
Dava, 11.07.2012 tarihinde açılmıştır. Davacı, iddiasını layihalar safhasında serbestçe ön inceleme aşamasında ise karşı tarafın açık muvafakati ile genişletebilir yahut değiştirebilir (HMK.md.141/1). Ön inceleme duruşmasına diğer taraf davet edildiği halde, mazeretsiz olarak gelmezse, muvafakat aranmaksızın iddia genişletilebilir veya değiştirilebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise bu mümkün değildir. Davacı, maddi tazminat isteğini 28.02.2013 tarihli dilekçesi ile tahkikat aşamasında ileri sürmüş, davalı ise talebin genişletilmesine muvafakat etmemiştir. Bundan sonra davacı tarafından verilmiş bir ıslah dilekçesi de mevcut değildir. Davacının “ıslah” demediği 28.02.2013 tarihli dilekçesinin kısmı ıslah mahiyetinde görülmesi de usulen mümkün değildir. Bu bakımdan davacının maddi tazminat talebi dikkate alınamaz. Bu yön nazara alınmadan davacı yararına maddi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne bu yönden katılmıyoruz.