8. Hukuk Dairesi 2016/7764 E. , 2019/2523 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı üçüncü kişi, haczedilen menkullerin kendisine ait olduğunu, buna ilişkin faturaların bulunduğunu belirterek, davanın kabulünü talep etmiştir.
Mahkemece, tensip zaptının davacıya tebliğ edildiği, tensip zaptının yedi nolu ara kararı uyarınca davacıya davanın harca esas değerini belirlemesi ve harcını ikmal etmesi için iki haftalık kesin süre verildiği ve kesin sürenin gereğinin yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş, üçüncü kişi cezaevinde olduğu için kesin sürenin gereğini yerine getiremediğini, dosyanın yeniden ele alınmasını talep etmiş, Mahkemece karar verilmekle dosyadan el çekildiğinden talebin ek karar ile reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3. kişinin İİK"nin 96 vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı üçüncü kişinin ek karara yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı üçüncü kişinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Harçlar Yasası"nın 27-28. maddelerine göre; harca tabi davalarda, dava açılırken davacıdan bir başvurma harcı ve nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde, mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanunu"nun 30 ve 33. maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HMK"nin 150. maddesi uyarınca süresinde tamamlanarak yenilenmez ise açılmamış sayılmasına karar verilir.
Yine aynı Kanun"un "Harç Ödenmeyen İşlemler" başlığını taşıyan 32. maddesinde ise, "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır." hükmü getirilmiştir.
Kural olarak yargı harçlarının davanın açıldığı sırada ödenmesi gerekir. Harcı ödenmeyen dava dilekçesinin kabul edilip, mahkeme esas defterine kaydının yapılması halinde bahsi geçen Kanun"un 30. ve 32. maddeleri gereğince ödenmesi gereken harç miktarının belirlenerek harcın ikmali için süre verilmeli, verilen sürede harç yatırılmadığı takdirde, Harçlar Kanunu"nun 30. maddesi gereğince davaya devam edilmeyerek HMK"nin 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına, HMK"nin 150/5. maddesi gereğince üç ay içinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmelidir.
İstihkak davaları İİK’nin 97 maddesi gereği genel hükümlere göre görülür ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi ile (1) sayılı tarifedeki nispi esas üzerinden harca tabidir. Hal böyle olunca, alacak tutarı ile mahcuzların değerinden hangisi az ise o değer üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının 1/4"ü anılan Kanun"un 28. maddesi uyarınca peşin olarak ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır.
O halde, yapılan bu açıklamalar doğrultusunda, Mahkemece öncelikle haciz tutanağında mahcuzların değeri de belirtilmemiş olduğundan, bu eksikliğin İcra Müdürlüğünce ikmali sağlanarak alacak miktarı ile mahcuzların değerinden hangisi az ise bu değer üzerinden davacının yatırması gereken peşin harcın hesaplanıp belirlenen miktarın mahkeme veznesine yatırması için süre verilmesi, verilen sürede harcın ikmali halinde yargılamaya devam edilmesi, harcın ikmal edilmemesi halinde ise dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı 3. kişinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenler ile temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366. ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 12.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.