15. Ceza Dairesi 2014/15299 E. , 2017/7732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
2-Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/1-2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanığın duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken CMUK"un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın, akrabası olan ....’nın üstlenmiş olduğu borç ve taahhüde karşılık olarak suça konu 17.000,00 TL bedelli, 15.04.2007 keşide tarihli, düzenleme yeri Antalya olarak görünen tamamen sahte üretilmiş çeki ciro ederek şikayetçiye verdiği, şikayetçi tarafından ilgili banka şubesiyle yapılan görüşme sonucunda, çekin sahte olduğunun anlaşıldığı, yaptırılan incelemede, ikinci ciranta imzasının sanığa ait olduğunun belirlendiği, bu şekilde sanığın sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Dolandırıcılık suçu açısından yapılan incelemede;
Ayrıntıları ... Ceza Genel Kurulu"nun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir zarar veya borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından hareketle; somut olayda, sanığın aşamalardaki savunmalarında, suça konu çeki ....’ın borcuna karşılık verdiğini belirtmesi, şikayet dilekçesinde de, çekin daha önceki borca ilişkin evrakların yenilenmesi sırasında verildiğinin bildirilmesi ile sanık tarafından imzalanan “Ödenmeyen evraklar ödemesidir” başlıklı, 01.10.2006 tarihli belgeye göre, sanığın suça konu çeki akrabası olan ....lı tarafından işletilen şirket adına oluşturulan önceki borçlara karşılık, başka bir deyişle menfaat temininden sonra verdiğinin anlaşılması karşısında; dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
2-Sahtecilik suçu açısından yapılan değerlendirmede;
Sanığın en başından itibaren suça konu çeki, Antalya ..... evlerinin PVC doğrama işlerine karşılık ..... Mobilya şirketiyle birlikte aldıklarını, birinci ciranta imzasının bu şirketin yetkili temsilcisi olan ....’e ait olduğunu belirtmesi, adı geçen şirketin diğer yetkilisi olduğunu söylediği...’ın da soruşturma aşamasındaki ifadesinde, sanıkla Antalya’da birlikte çalıştıklarının doğru olduğunu, ancak çekin kendilerinin yaptıkları işle ilgisinin olmadığını belirterek sanığı kısmen doğrulaması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, .... mobilya şirketinin gerçekten var olup olmadığı araştırılarak, suç tarihindeki yetkililerinin beyanlarına başvurulup, suça konu çekle ilgilerinin bulunup bulunmadığı, ilgileri varsa çeki hangi hukuki ilişki karşılığında ve kimden aldıklarının sorulması, şirket yetkilileri farklı ise, sanığın savunmasında adı geçen .... ile ...’in de aynı şekilde beyanlarına başvurulması, yine Antalya ....evlerinin yapımı sırasında sorumlu olan kişiler de belirlenerek, çek konusunda bilgilerine başvurulması ve çekin üzerinde bulunan yazı, rakam ve ciranta imzalarının adı geçen şirket yetkilileri ile tespit edilecek diğer kişilere ait olup olmadığının belirlenmesi yanı sıra çekin tanzimine ilişkin ticari defter ve diğer belgelerin getirtilmesi ve suça konu çekin duruşma sırasında incelenmesi ile özelliklerinin tutanağa geçirilmesi suretiyle gözlemde bulunulup, aldatma yeteneğinin ne şekilde oluştuğunun karar yerinde açıklanarak tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içerisine konulması sonucunda sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 20.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.