8. Hukuk Dairesi 2012/2618 E. , 2012/3499 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Akseki Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 19.11.2008 gün ve 300/395 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde Akseki İlçesi, Yarpuz beldesinde bulunan 103 ada 56 parsel sayılı taşınmaz ile 111 ada 47 ve 52 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına kayıtlı olduğunu, taşınmazların keşif mahallinde gösterecekleri bir kısmının vekil edenine ait olduğunu açıklayarak bu kısmın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine temsilcisi, yargılama oturumlarında davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, “davanın kısmen kabulü ile Akseki İlçesi Yarpuz beldesinde bulunan 111 ada 52 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan teknik bilirkişi İlyas Serindağ’ın 09.09.2008 tarihli raporunda A harfi ile gösterilen 7890,08 m2’lik kısmının tapu kaydının iptal edilerek davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmazlardan bilirkişi İlyas Serindağ’ın 09.09.2008 tarihli raporunda B harfi ile gösterilen 2838,24 m2’lik kısım ile C harfi ile gösterilen 3361,08 m2’lik kısmının kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kaldığı ve davacının davasının da orman tahdidinin iptaline yönelik olmadığı gözönüne alınarak bu kısımlar yönünden davanın reddine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve imar-ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Davaya konu 111 ada 52 parsel sayılı taşınmazın 18.09.1997 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu, eskiden tarla vasfıyla sürülüp ekilirken tam ve kesin olarak bilinmeyen uzun bir zaman önce terk edildiği ve tarla vasfını kaybettiği açıklanarak Maliye Hazinesi adına tespit edildiği, tespite... tarafından itiraz edilmesi üzerine kadastro komisyonunca yapılan inceleme sonucunda krokide A harfi ile gösterilen kısmının... adına tespitine, geriye kalan kısmının ise 111 ada 52 parsel numarası ile Hazine adına tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. Dava dışı Kadir Kaya tarafından 111 ada 52 parsel sayılı taşınmazın tespitine itiraz edilerek Maliye Hazinesi ve Orman İşletme Müdürlüğüne karşı Akseki Kadastro Mahkemesinin 1998/21 Esasına kayıtlı dava açılmış, yapılan yargılama sonunda taşınmazın kadastro tespitinin kısmen iptaliyle 28.06.1999 tarihli rapor ve krokide A, B, C harfleriyle gösterilen toplam 44615,71 m2’lik kısmının ... mirasçıları adına tapuya tesciline, 18897,40 m2’lik kısmının ise Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, hükmün 13.09.2000 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Fen bilirkişisinin 09.09.2008 tarihli rapor ve krokisine göre davaya konu taşınmazın krokide A harfi ile gösterilen 7890,08 m2’lik kısmının 111 ada 52 sayılı parsel içinde kaldığı, B harfi ile gösterilen 2838,24 m2’lik ve C harfiyle gösterilen 3361,08 m2’lik kısımlarının ise 185 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı anlaşılmıştır. Ziraat bilirkişisi İsmail Barut 09.09.2008 tarihli raporunda dava konusu taşınmazın tabanı ana kaya, kalkerden meydana gelen, yüzeysel (sığ), killi-kumlu, yer yer taşlıklı, erozyona maruz kalmayan ve doğal eğimi % 6-7 civarında olan geçmiş yıllarda kuru tarım, arpa-buğday tarımlarının yapıldığı yer olarak, öküz, at ve elle sürülerek ekildiğini, taşınmaz içerisinde elde toplama şeklinde taş öbeklerinin bulunduğunu, son zamanlarda bakımsızlık yüzünden taşınmazın bazı bölümlerinde ahlat, pırnal, andız, melengiç çalıları ile genç ardıç ağaçlarının geliştiğini, taşınmazın keşif tarihi itibariyle ekili-dikili olmadığını, son yıllarda imar-ihyasının yapılmadığını, taşınmazın imar ve ihyasının yapılmasıyla birlikte tekrar kuru-kıraç tarım arazisi olarak değerlendirilebileceği kanaatinde olduğunu açıklamıştır.
Ziraatçi bilirkişi raporuyla dosya arasında bulunan taşınmaza ait fotoğrafların birlikte değerlendirilmesi sonucunda kadastro çalışmaları sırasında Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ham toprak vasfında olması sebebiyle Hazine adına tespit edilen davaya konu taşınmazın imar ve ihya olgusunun tamamlanmadığının kabulü gerekir.
Kadastro Yasasının 17.maddesinde imar-ihya durumuna yer verilmiş ve bu yoldan taşınmazın kazanılması imkanı getirilmiştir. Anılan yasa maddesiyle; orman sayılmayan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin emek ve para harcanarak kültür arazisi haline getirilmesi ve aynı Yasanın 14.maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmesi halinde ihya yoluyla kazanılması olanağı sağlanmıştır. İhya yoluyla bir taşınmazın kazanılması için ihya koşullarının yanında TMK.nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesindeki koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekir. Görüldüğü gibi taşınmazın imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik sebebiyle iktisabı için tespit gününde ihya olgusunun sabit olması yani Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazın masraf ve emek harcanarak tarıma elverişli hale getirilmesi ve imar-ihya olgusunun tamamlanmış olması gerekir. İmar-ihya olgusu tamamlandıktan sonra da TMK.nun 713 ve Kadastro Kanununun 14. maddesindeki koşulların da gerçekleşmiş olması gerekir.
Dava konusu olayda davaya konu taşınmazdaki imar-ihya olgusu henüz tamamlanmamış olduğundan ve bu nedenle de zilyetlikle iktisabı mümkün bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.