Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9200
Karar No: 2016/1969
Karar Tarihi: 18.02.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9200 Esas 2016/1969 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/9200 E.  ,  2016/1969 K.
"İçtihat Metni"


Asıl-Birleşen davacı ... ile Asıl-Birleşen davalılar: ..., İçişleri Bakanlığı aralarındaki dava hakkında Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.12.2012-08.03.2007 gün ve 2006/367 Esas - 2012/399 Karar (2007/58-2007/71) sayılı hükmün Dairenin 04.01.2014 gün ve 2014/13900 Esas - 2014/15049 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, Gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava ile, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp fazlaya dair haklarını saklı tutarak asıl davada 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın, birleştirilen davada 200.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile maddi tazminat talebini 346.381,74 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, 211.022,05 TL maddi ve 500,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hükmün davacı vekili ile davalı.... vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 04.11.2014 Tarih, 2014/13900 Esas-2014/15049 Karar sayılı ilamı ile ilk bentte davacı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilmiş, (2) numaralı bendinde ise; davalı ... yararına davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Bu kez, davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı 04.06.2001 günü meydana gelen kazada yaralanmış, yaralanma nedeniyle çeşitli tedaviler görmüş, ameliyatlar geçirmiş bunlarla ilgili 23.06.2001 ve 18.07.2005 tarihleri arasında raporlar düzenlenmiştir. Davacı uzunca süre göreve başlayamamıştır. Davacının 22.04.2004 tarihinde yeniden ameliyat geçirdiği, tedavisine de devam edildiği, 18.07.2005 tarihli rapor ile rapor tarihinden itibaren 20 gün daha istirahatli bulunması gerektiği belirtilmiştir. .... Tıp Fakültesinin 12.02.2006 tarihli raporu ile davacı, çalışma gücü kaybı ile ilgili %42,4 malul kaldığını öğrenmiştir. Davacı asıl ve birleştirilen davasını zararı öğrendiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan açmıştır. Hatta davacının maluliyet durumunu belirleyen 10.12.2010 günlü ATK raporunun son bölümünde davacıdaki bulguların hareket kısıtlılığında artma meydana getirme ihtimaline binaen yeniden maluliyet oranı belirlenebileceğinden de söz edilmiştir. Bu da davacıda yeniden gelişen bir durumun dahi ihtimal dahilinde olduğu açıklanmıştır.
Daire ve HGK uygulamalarına göre, zarar görenin zararı öğrenmesinden amaç zararın kapsamı ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, davayı ciddi ve objektif şekilde desteklemeye ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olmasıdır. Eğer zararın kapsamını belirleyecek husus gelişmekte olan bir durum ise zamanaşımı bu gelişme sona ermedikçe işlemeye başlama 2. HGK 27.11.2002 tarih 2002/4-1022/1034 Sayılı kararında da açıklanan olaya bakıldığında da asıl ve birleştirilen dava tarihi itibari ile zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır.
Ancak, 2918 Sayılı KTK.’nun 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar göreninin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiş olup somut olayda, kaza 04.06.2001 tarihinde meydana gelmiş, ıslâh dilekçesi ise 20.02.2012 tarihinde verilmiştir. Davalı ... vekili ıslâh edilen miktara karşı zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Kısmi davada, zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için kesildiğinden ve geriye kalan meblağ için işlemeye devam ettiğinden, ıslâhla arttırılacak miktar için de zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir. BK.’nun 133. maddesinde sayılan zamanaşımını kesen sebeplerin dava konusu olayda uygulama olanağı bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren ıslâh tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu, asıl ve birleştirilen dava tarihi itibari ile zamanaşımı süresinin dolmadığı kabul edilerek dosyadaki mevcut delillere göre karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının ıslah edilen kısım yönünden talebin zamanaşıma uğradığı gerekçesi ile bozulması gerekirken, davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş olduğundan, davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kısmen kabulü ile Dairemizin bozma kararının kısmen kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile 04.11.2014 Tarih, 2014/13900 Esas-2014/15049 Karar sayılı bozma kararının kısmen ortadan kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi