Esas No: 2021/437
Karar No: 2022/4634
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/437 Esas 2022/4634 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, davacı ve davalı arasındaki sözleşmenin davalı tarafından yerine getirilmediği gerekçesiyle bedelsiz kalan bonoların bedelsizliğinin tespitine ilişkindir. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi, davanın davalı ... yönünden reddine, davalı Şengüller Züccaciye İnşaat Eğitim Gıda Maddeleri Otomotiv Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usul yönünden reddine karar vermiştir. Davacı vekili, temyiz kanun yoluna başvurmuştur. Yukarıdaki nedenlerle, Mahkeme kararı onanmıştır.
Kanun Maddeleri: HMK'nın 355 vd., 369/1., 371, 370/1., ve 372.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 11.07.2018 tarih ve 2016/1653 E- 2018/631 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 14.10.2020 tarih ve 2018/2166 E- 2020/885 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin pak plastik boru tedarikini sağlamak için davalı şirket ile 11/12/2014 tarihinde adi yazılı bir sözleşme yaptıklarını, bu kapsamda davalının pak plastik boruları tedarik edeceğini, karşılığında ise müvekkilinin 150.000,00 TL ödemede bulunacağını müvekkilinin bu anlaşma uyarınca kendi üzerine düşen edimini yerine getirdiğini ve alacaklısı Şengüller Sanayi Tic. Ltd. Şti. borçlusu Coşkunlar San. ve Tic. A.Ş., tanzim tarihi 11/12/2014 olan 9 adet bononun güvence amacıyla davalıya teslim edildiğini ancak davalı Şengüller Ltd. Şti. tarafından mal verme edimi yerine getirilmediğinden bedelsiz yani karşılıksız kaldığını, davalı yanca sözü edilen bonoların müvekkil şirkete iadesinin de yapılmadığını ileri sürerek, davalı tarafça mal teslim edimi yerine getirilmemiş olması sebebi ile konusuz ve bedelsiz kalan ilgili bonoların bedelsizliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş vekili; Elazığ 4. İcra Müdürlüğü'nün 2016/385 Esas sayılı dosyasında müvekkili banka tarafından takibe konan senetlerin tamamının ciro yolu ile müvekkiline geçtiğini, müvekkilinin diğer davalıdan olan alacağına karşılık işbu senetlerin ciro edilerek müvekkili bankaya verildiğini, müvekkilinin davacı ile diğer davalı arasındaki ticareti bilmediğini, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, bir borcun ödenmesi amacı ile sıralı olarak verilmiş senetlerin söz konusu olduğunu, davacının müvekkili banka aleyhine açmış olduğu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili bankanın Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/763 esas ve 2017/76 karar sayılı dosyasında taraf olmadığını, bu davada verilen kararın iyiniyetli 3. kişi konumunda olan müvekkili bankayı bağlamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Şengüller Züccaciye İnş. Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Malatya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı banka tarafından davalı Şengüller Ltd. Şti.'nin dava konusu senetleri kredi borcuna teminat olarak olarak verdiğinin bildirildiği, İş Bankası ile Şengüller Şirketi arasında Genel Nakti ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalanmış olduğu, senet fotokopileri incelendiğinde Şengüller şirketinin ciro ettiği ve bazı senetlerde "Türkiye İş Bankası A.Ş. emrine ödeyiniz" kaşesinin ciro üzerine vurulduğu, davaya konu senetlerin takibe konulduğu icra müdürlükleri ile yapılan yazışmalar incelendiğinde davacı şirket ile birlikte davalı Şengüller şirketinin de borçlu olarak gösterildiği, Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davanın da yine davalı şirkete karşı açıldığı ve davalı şirket yetkilisinin davacının davasını kabul ettiği ve 11/12/2014 tarihli sözleşmenin doğru olduğu ve senetlerin tahsili için bankaya verildiğine dair beyanı olduğu, bu hususlar dikkate alındığında davalı ...'nın, davacı şirket ile davalı Şengüller şirketi arasındaki ticari ilişkiyi bilme imkanının bulunmadığı, kendi aralarında yapmış oldukları sözleşmenin tarafı olarak kendilerini bağlayacağı, aksinin kabulünün mümkün olamayacağı, senetteki alacağın ciro ile devralana geçeceği, bedelsizliğe ilişkin sözleşme ve mahkeme kararının bu sözleşmenin ve davanın tarafı olmayan 3.kişi konumundaki bankayı etkilemeyeceği, senetlerin İş Bankası'na tahsil için verildiğine dair bir belgenin olmadığı, TTK 645. maddede belirtildiği gibi "Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi başkalarına da devredilemez." hükmü gereğince senet imzalandığı veya ciro edildiğinde hakkın devredileceği, bankanın, kredinin teminatı olarak kendisine verilen senetleri, var olan alacağına tahsil etmek için takibe koymakta haklı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; bonoların hamili olan davalı ... dava konusu bonoları müteselsil ve birbirine bağlı cirolarla iktisap ettiği, davalının çeki iktisap ederken kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğu ispatlanamadığı, dolayısıyla ilk derece mahkemesince davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı Şengüller Ltd. Şti. yönünden ise; davacı tarafın dava konusu senetlerle ilgili olarak Malatya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/763 Esas, 2017/76 Karar sayılı dosyası ile davalı Şengüller Ltd. Şti. aleyhine 13.08.2015 tarihinde menfi tespit davası açtığı ve davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın 26/04/2017 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla eldeki davanın açıldığı 16/02/2016 tarihinde dava konusu senetlerle ilgili derdest bir davanın mevcut olduğu, bu durumda davacı Şengüller Ltd. Şti. yönünden davanın dava şartı yokluğu yönünden reddine karar verilmesi gerekirken bu davalı yönünden de davanın esastan reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davalı ...Ş. yönünden davanın reddine, davalı Şengüller Züccaciye İnşaat Eğitim Gıda Maddeleri Otomotiv Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usul yönünden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.