6222 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/33710 Esas 2017/11530 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/33710
Karar No: 2017/11530

6222 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/33710 Esas 2017/11530 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Çocuk Mahkemesi tarafından verilen kararda, suça sürüklenen çocuğun suç işleme kastıyla hareket edip etmediğinin tespiti için öncelikle suça konu maddenin nereden geldiğinin araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Tanık ifadeleri doğrultusunda yapılan incelemede, çocuğa meşale veren kişi tespit edilerek suç duyurusunda bulunulmuştur. Ancak çocuğun verdiği ifadeler arasındaki çelişkiler nedeniyle eksik kovuşturma yapılarak, kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle çocuğun beraatine karar verilmiştir. Kanun maddelerine göre, suçun maddi unsuru olan alet veya maddelerin spor alanlarına sokulması suç oluşturmaktadır. Bununla birlikte, spor alanı 6222 sayılı Kanun'un tanımlar başlıklı 3. maddesinde belirtilmiştir. Suçu tamamlamak için genel kastın oluşması gerekmekte olup, suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir. Suça konu 6222 sayılı Kanun'un 12. maddesi, müsabaka güvenliğinin sağlanması amacıyla özel güvenlik görevlilerinin üst araması yapabileceğini belirtmektedir.
19. Ceza Dairesi         2015/33710 E.  ,  2017/11530 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : 6222 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    6222 sayılı Kanun"un 13/2. maddesindeki suç açısından maddi unsur, esasen bulundurulması suç oluşturmamakla beraber anılan Kanun"un 12. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren alet veya maddelerin spor alanlarına sokulmasıdır. Spor alanı, anılan Kanun"un tanımlar başlıklı 3. maddesinin (g) bendinde tanımlanmıştır. Buna göre spor alanı; sportif faaliyetlerin icra edildiği yerlerden müsabaka ve antrenman alanlarının yanı sıra seyircilere ait seyir alanlarını, sporculara ait soyunma odalarını ve 6222 sayılı Kanun"un uygulanması kapsamında spor yapmaya uygun her yeri içine almaktadır. Anılan Kanun"un 12. maddesinin ikinci fıkrasında, müsabaka güvenliğinin sağlanması amacıyla, genel kolluk görevlileri ile bunların gözetiminde olmak üzere özel güvenlik görevlilerinin mülki amirin yazılı emrine istinaden, spor alanına girişte izleyicilerin üstünü ve eşyasını teknik cihazlarla ve gerektiğinde el ile kontrol edebileceği ve arayabileceği belirtilmiştir. 6222 sayılı Kanun"un 13/2. maddesinde düzenlenen suç, sırf hareket suçu olup söz konusu alet veya maddelerin spor alanlarına sokulmasıyla suç tamamlanmış olur. Ancak fail, bu alet veya maddeleri polis kontrol noktasında üzerinin aranması nedeniyle spor alanına sokamamışsa, bu takdirde teşebbüs söz konusu olur.
    Modern suç politikasının temel ilkelerinden birisi de "kusur ilkesidir". Buna göre, gerçekleşen neticeden failin sorumlu tutabilmesi için kusurlu olması şarttır. Aksi halde, kusursuz bir kimsenin cezalandırılması mümkün değildir. Kusurun en tipik şekli kasttır. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurları bilerek ve isteyerek gerçekleştirilmesidir. Ancak, "fiilin sübjektifliği ilkesi" gereğince, failin tipe uygun ve zararlı bir fiili gerçekleştirmesi yeterli olmayıp ayrıca bu fiilin psikolojik yönden de faile bağlanması gerekmektedir. 6222 sayılı Kanun"un 13/2. maddesinde tanımlanan suçun manevi unsuru genel kast olup, bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir. Fail, bu Kanunun 12/1-b maddesinde nitelikleri belirtilen alet veya maddeleri spor alanına soktuğunu bilerek hareket etmesi halinde cezalandırılmalıdır. Fail, alet veya maddenin niteliği konusunda yanılgıya düşmesi halinde ise, suçun maddi unsurlarında hata hükümlerine göre sorun çözülmelidir.

    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Suça sürüklenen çocuk, suç tarihinde Adana Demirspor - Bucaspor futbol takımları arasında oynanan spor müsabakası öncesinde Adana 5 Ocak Stadyumuna kuzey kale arkasından seyirci sıfatıyla giriş yaptığı sırada polis memurları tarafından yapılan üst aramasında suça konu bir adet meşale ele geçirilmiştir.
    Suça sürüklenen çocuk, soruşturma evresinde, "stadyuma yaklaştıkları sırada markete gideceğini bildiren arkadaşı ... üzerinde bulunan meşaleyi kendisine verdiğini ve cebine koyduğunu, stadyuma girmek için sırada olduğu esnada polis memurları tarafından ele geçirildiğini" ifade etmiştir, kovuşturma evresinde ise, stadyum girişinde beklediği sırada markete gideceğini söyleyen arkadaşı ... kendisine bir madde verdiğini ve bir süre tutmasını istediğini, konfeti olduğunu düşünerek cebine attığını, arkadaşı gelmeden polislerin araması üzerine ele geçirildiğini, söz konusu maddenin meşale olduğunu o an öğrendiğini" beyan etmiştir.
    Kovuşturma evresinde isimlerini bildirilen ve tanık sıfatıyla ifadeleri alınan ..., suça sürüklenen çocuğun ifadesini doğrulamış, diğer tanık ... ise, stadyuma girmek için sırada bekledikleri esnada ... meşale olduğunu tahmin ettiği silindir şeklindeki maddeyi suça sürüklenen çocuğa verdiğini anlatmıştır. Son tanık ..."ta, stadyuma girmek için sırada bekledikleri esnada maça gelmeden önce bir tanıdığından temin ettiği meşaleyi niteliğini belirtmeden geçici olarak arkadaşı suça sürüklenen çocuğa verdiğini ve markete gittiğini ifade etmiştir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, suça sürüklenen çocuğun suç işleme kastı ile hareket edip etmediğinin tespiti bakımından mahkemece, öncelikle suça konu meşaleyi suça sürüklenen çocuğa teslim ettiğini kabul eden dosyada tanık olarak dinlenen ... hakkında, spor alanlarına yasak madde sokulması eyleminden dolayı suç duyurusunda bulunup, safahatinin takip edilmesi ve gerektiğinde her iki yargılamanın birleştirilip birlikte sürdürülmesi, ardından ise suça sürüklenen çocuğun aşamalarda vermiş olduğu ifadeleri arasındaki çelişkinin giderilmesi suretiyle suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.