Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2985
Karar No: 2019/2519
Karar Tarihi: 11.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/2985 Esas 2019/2519 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/2985 E.  ,  2019/2519 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili, 10519 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hisse ile maliki olduğunu, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2008/126 D.İş sayılı dosyası ile davalıların taşınmazına el atmasını tespit ettirdiğini, buna göre ..."ın taşınmaz üzerinde bulunan 1 kat betonarme dükkan yaptığını, ........."ın bu dükkanı kiracı olarak kullanmakta olduğunu, ..."ya ait evin bir bölümünün dava konusu taşınmaz içinde kaldığını, ..."ın ise dava konusu taşınmazın 148 m²"lik kısmını ...... olarak kullandığını belirterek, davalıların el atmasının önlenmesini, yapıların kal"ini, taşınmazın eski hale getirilmesini, dava tarihinden itibaren geriye dönük 5 yıl için 6.500 TL ecrimisil bedelinin işgal tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekili; dava konusu yerde yapılan imar uygulaması sonucunda davacının taşınmazda malik olduğunu, ancak bu imar düzenlenmesinin ... 1. İdare Mahkemesinin 2007/2180 Esas ve 2008/644 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiğini, imar düzenlenmesinin iptal edilmesiyle davacının taşınmazda malik sıfatının belirsiz hale geldiğini, davalılardan Musa Cihan"ın dava konusu taşınmazda herhangi bir kullanımının olmadığını belirterek, yeni yapılacak imar düzenlemesi ile tarafların hukuksal durumlarının değişebileceğinden öncelikle yapılmakta olan bu düzenleme sonucunun beklenmesini, tarafların hukuki durumlarının bu düzenleme sonucunda belirlenerek dosya hakkında karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım isteğine ilişkindir.
    Yasal ayrıcalıkların dışında, ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz"ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus, MK"nin 684. maddesinde açıkça vurgulanmıştır. Ne var ki, yürürlükten kalkmış olan 6785 Sayılı Yasanın l605 Sayılı Yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3l94 Sayılı İmar Yasasının l8. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişki kesilmiş bazı durumlarda yapı, üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörülmüştür. Böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı yada ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerine kullanma imkanı sağlanmıştır.
    Öte yandan, zeminin maliki olan kişinin taşınmazı bizzat kullanma yetkisi sınırlanmış, ayrılmaz parça (mütemmim cüz) durumunda olan yapı üzerinde tasarruf etme gücü özel yasa ile kısıtlanmıştır.
    2981 Sayılı Yasanın 3290 Sayılı Yasa ile değişik 10/c maddesi de aynı doğrultuda hüküm getirmiştir.
    Gerçekten, bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş ve imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. İşte bu nedenle yukarıda değinildiği gibi yasa koyucu imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duymuştur.
    Ayrıca, tapu kaydının illeti ve sebebi sayılan idari işlemin iptal edilmesi halinde, bu suretle oluşan kayıtların yolsuz tescil durumuna düşeceği, öte yandan idari işlemi iptal eden İdari Yargı kararının niteliği itibariyle önceki kayıtları kendiliğinden ihyâ etmeyeceği kuşkusuzdur.
    Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Dosya içeriğine göre, taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan imar uygulamasının iptali için dava açıldığı anlaşılmakta olup, bu davanın akıbeti bilinmemektedir. Öncelikle söz konusu davanın geldiği aşama belirlenmelidir. Bundan ayrı, yerel ve uzman bilirkişiler aracılığıyla taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılmak suretiyle davaya konu muhdesatın yapıldığı tarih belirlenmeli, işgal durumunun 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesinden kaynaklanan imar uygulaması nedeniyle oluşup oluşmadığı duraksamaya yer vermeksizin belirlenmeli, bu doğrultuda imar uygulamasından önceki ve sonraki tüm tapu kayıtlarının kapsadığı alan teknik bilirkişi aracılığıyla tespit edilmelidir. Mahkemece yukarıda belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılarak bundan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi