Ceza Genel Kurulu 2017/675 E. , 2019/447 K.
"İçtihat Metni"Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 128-279
Sanık ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, sanığın eyleminin suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturduğu kabul edilerek, TCK"nın 165/1, 52/2, 52/4 ve 53/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve taksitlendirmeye ilişkin Kocaeli 6. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 23.09.2008 tarihli ve 279-620 sayılı hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 21.01.2014 tarih ve 10902-1051 sayı ile;
“...Oluşa ve dosya içeriğine göre; yakınanın evinin önünde kapıları kilitli ve direksiyonunda baston kilidi takılı park hâlinde bulunan takdiri kıymeti 8.000 TL olan... plaka sayılı 1995 model Renault Europa marka aracının, 04.10.2007 günü gündüz sayılan 06.00-10.30 saatleri arasında belirlenemeyen şekilde çalındığı, kolluk kuvvetlerinin 06.11.2007 günü tanık ..."ndan başka bir çalıntı otomobil ele geçirdiği, adı geçen tanığın bu aracı satın aldığını söylediği, sanık ..."in evinde arama yapılmaya gidildiğinde komşusu olan sanık..."ın evinin önünde yakınana ait suça konu aracın başka araca ait ... plakaları takılı, bagaj kilidi sökülmüş hâlde, gerçek plakaların da bagaj içinde bulunduğu, 15-20 gün önce aracı getirip sanık..."ın evinin önüne park eden sanık ..."in nedenini soran sanık..."a "Satın aldım ve borcu yoktur kağıdı bekliyorum" dediği olayda; sanık ..."in soruşturma aşamasında 07.11.2007 tarihli kolluk ve 08.11.2007 tarihli savunman huzurundaki savcılık ifadelerinde daha önce araba alım-satımı yaptığı açık kimlik ve iletişim bilgilerini vermediği ..."dan, 1250 TL alacağına karşılık yaklaşık 20-30 ay kadar önce yakınana ait suça konu arabayı teminat olarak aldığı, eve götürdüğünde bagaj kilinin arızalı olduğunu anladığı, Levent"in sonradan gelip aracı geri almasını önlemek için plakalarını söküp yerine daha önce hurdaya ayrılan aracına ait plakaları takdığı yönündeki savunması birlikte değerlendirildiğinde; sanığın savunmasında adı geçen ..."ın açık kimlik ve iletişim bilgileri araştırılıp bulunması hâlinde olayla ilgili ifadesi alınarak, arama sırasında suça konu araç üzerinde takılı bulunan ... sayılı plakaların sanığın kendisine ait hurdaya ayrılmış bir araca ait olup olmadığı da tespit edildikten sonra deliller bir bütün olarak değerlendirilip, sanığın suç teşkil eden haksız fiilinin hukuki vasıflandırmasının yapılması gerektiği düşünülmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Kocaeli 6. Asliye Ceza Mahkemesi ise 08.04.2014 tarih ve 128-279 sayı ile;
"...Dosya kapsamı itibariyle sanık hiçbir aşamada ... isimli şahsa ait kimlik ve adres bilgisini vermemiştir. Hatta Yargıtay bozma ilamından sonra dahi bu bozma ilamına diyeceklerini söylediği sırada da ... isimli bir şahsın kimlik ve adres bilgilerini vermemiştir. Dolayısıyla gerçekte böyle bir kimse olup olmadığı, var ise de açık kimlik ve adres bilgileri bilinememektedir. Salt sanığın suçtan kurtulmaya yönelik verdiği böyle bir kimlik bilgisine mahkemece nasıl ulaşılacağı hususunda Yargıtay bozma ilamında hiçbir açıklayıcı bilgi verilmemiştir. Olay tarihinde Jandarma Astsubay olan sanığın doğrudan suç soruşturmasıyla ilgilenen kişilerden olduğu, bir suç soruşturması sırasında ne şekilde suç bilgilerine ulaşılabileceğini bilebilecek konumda olduğu açıktır. Bu nedenle Yargıtay ilamında ... isimli şahsa ulaşılması yönündeki bozma gerekçesi yerinde, gerçekçi ve hayatın olağan akışıyla uyumlu değildir.
Ayrıca Yargıtay bozma ilamında olay sırasında araç üzerinde bulunan ... plakanın sanığın adına kayıtlı hurdaya çıkmış bir plaka olup olmadığının tespiti yönünde araştırma yapılması istenmiştir. Böyle bir araştırma yapılmasının suçun oluşup oluşmadığı ve oluştuysa suçun vasfının belirlenmesi açısından hiçbir katkısı yoktur. Zira bu plaka ister sanığa ait olsun ister olmasın her iki hâlde de gerek suçun oluşumu gerekse oluşan suç açısından suçun vasfının belirlenmesine katkısı olmayacaktır. Bu nedenle Yargıtay ilamında ... sayılı plakanın sanığa ait olup olmadığı yönündeki bozma gerekçesi yerinde, gerçekçi ve hayatın olağan akışıyla uyumlu değildir.
Dosya kapsamıyla sabit olan husus müştekiye ait... plaka sayılı aracın 05.10.2007 tarihinde belirlenemeyen bir şekilde bulunduğu yerden çalınmasına müteakip bir ay sonra 07.11.2007 tarihinde sanık tarafından konulduğu şekliyle... ..."a ait bahçe içerisinde ele geçmesidir." şeklindeki gerekçe ile bozmaya direnerek önceki hüküm gibi sanığın suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkûmiyetine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.06.2014 tarihli ve 190006 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 tarih ve 400-1253 sayı ile; 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 04.05.2017 tarih ve 645-1199 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık... ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan verilen beraat hükmü Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, direnmenin kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Sanığa atılı nitelikli hırsızlık suçundan dönüşen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu açısından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığnın belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 27. maddesi uyarınca öncelikle Yerel Mahkemece verilen kararın “yeni hüküm” niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık hakkında Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından nitelikli hırsızlık suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sırasında Yerel Mahkemece sanığa ek savunma hakkı verildikten sonra, olay tutanağı, sanığın savunması, sanığın evinde kendisinin üzerinde araç anahtarı ele geçirilmesi ve sanığın hırsızlık suçunu işlediği hususunda görgü tanığı ile benzeri maddi delillere ulaşılamaması gerekçe gösterilerek eyleminin suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturduğunun kabul edilip sanığın mahkûmiyetine karar verildiği, Özel Dairece mahkûmiyet hükmünün suç vasfına yönelik eksik inceleme nedeni ile bozulmasından sonra Yerel Mahkeme tarafından mahkûmiyet gerekçesi genişletilerek bozma ilamına diyecekleri sorulduğunda dahi ... isimli şahıstan hiç bahsetmeyen sanığın üzerinden suça konu çalıntı eşyanın ele geçmesi, sanığın suça konu eşyayı elinde bulundurma sebebini hayatın olağan akışına uygun şekilde açıklayamaması, sanığın 1.250 TL"lik alacağına karşılık 8.000 TL değerindeki suça konu aracı aldığını beyan etmesi, aracı satın aldığı kişiyi ve alış sebebini hayatın olağan akışına uygun şekilde açıklayamaması, araç alım satımı ile ilgili hususta herhangi bir yazılı delil ibraz edememesi, 05.10.2007 tarihinde aracın kaydına çalıntı şerhi konulduğu hâlde sanığın bunu sorgulamaması, hatta aracın bulunmamasını sağlamak üzere plakalarını değiştirmesi, aracın ele geçtiği sırada çalıntı imajını doğuracak şekilde bagaj kilidinin kırık olması, bagajın içerisinde aracın gerçek plakası üzerinden sigorta poliçesinin çıkması, haddizatında olay sırasında fiilen görev yapan ve Jandarma Astsubayı olan sanığın konumu itibarıyla bu tür durumları bilebilecek durumda olması şeklinde ilk hükümde yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, değişik gerekçe ile kurulmuş "yeni hüküm" niteliğindedir. Bu yeni hükmün doğrudan Ceza Genel Kurulunca ele alınması mümkün olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Kocaeli 6. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 08.04.2014 tarihli ve 128-279 sayılı karar "yeni hüküm" niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 21.05.2019 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.