Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/1337 Esas 2015/3510 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1337
Karar No: 2015/3510
Karar Tarihi: 08.06.2015

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/1337 Esas 2015/3510 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir hırsızlık davasında sanıkların suçu işlediğine karar vererek mahkumiyet hükmü vermiştir. Ancak, mahkemenin hüküm kurarken bazı hukuki aksaklıklar yaptığı tespit edilmiştir. İlk olarak, bir sanığın market içerisinden işlediği hırsızlık suçu, ilgili kanun maddesi gözetilmeden hüküm altına alınmıştır. İkinci olarak, hırsızlık suçuna konu olan malın değerinin az olması, kanun maddesi uyarınca cezada indirim yapılması gerektiğini ancak bu indirimin yapılmadığı tespit edilmiştir. Son olarak, bir sanığın öldüğü tespit edilmiş ancak ilgili kanun maddesi doğru şekilde uygulanmamıştır.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61/1. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 145. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 326/son. maddesi
17. Ceza Dairesi         2015/1337 E.  ,  2015/3510 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    İddianamede ve gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 16.07.2009 olarak yerinde düzeltilmesi olanaklı görülmüş;
    Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar ... ve ... tarafından işlendiğini kabulde ve sanık ..."ın işlediği hırsızlık suçuna ilişkin nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Mağdur ..."ye yönelik hırsızlık suçunu market içerisinden işleyen sanık ..."in eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 142/1-b maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-1-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanunkoyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
    Y.C.G.K."nın 15.12.2009 günlü, 6/242-291 Esas ve Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır.
    TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
    Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olaylarda ise; mağdur ..."dan el çabukluğu ile 20 TL çalan sanık ..., mağdur ..."nün marketinden yapılan alışveriş sırasında 50 TL çalan ... hakkında, suçların işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezalardan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-UYAP sisteminden alınan sanık ..."e ait nüfus kaydına göre, sanığın hüküm tarihinden sonra 29.01.2013 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durum araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin, sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sanık ... yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sanık ... hakkında 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son. maddesinin gözetilmesine, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.