12. Ceza Dairesi 2014/4440 E. , 2015/2782 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle öldürme
Hüküm :TCK"nın 85/1, 62/1, 50/1-a-4, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet, maden işletmekten yasaklanmalarına.
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkûmiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusura, katılan vekilinin ise kusura, ceza miktarına ve sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının bir günlüğünün 40 TL"den adli para cezasına dönüştürülmesi sırasında, yılın 365 gün yerine, 360 gün olarak kabulü ile, 24.200 TL yerine 24.000 TL adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının (1-5.) bendindeki “24.000” ibaresinin “24.200” olarak değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin kusura, ceza miktarına ve sanıklar hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
.... İlçesi ... mevkiinde faaliyet gösteren ve ruhsat sahibi .... Madencilik Kollektif Şirketi ile 28.03.2010 tarihinde yapılan rödövans sözleşmesi gereği sanıklar ... ve ...’ın ortakları, maden mühendisi sanık ...’nın ise temsil ve ilzama yetkili şirket müdürü ve teknik sorumlusu olduğu ... Madencilik İnşaat Taahhüt Nakliye Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından işletilen kömür ocağında işçi olan ...’in, vardiya sonu 110 m uzunluğundaki %25 eğimli, yaya geçişi için basamak veya merdiveni bulunmayan, dar ve basık tünelden kömür yüklü vagonun ardı sıra yeryüzüne çıkmaya çalıştığı sırada düşerek, boyun kırığına bağlı olarak öldüğü olayda, sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de, sanıklara atfedilen kusurun “olayın gerçekleştiği tünel içinde güvenli yaya geçişini sağlayacak şekilde basamak veya merdiven sistemi kurmamak, tünelin maden kanununda bildirilen standartlarını sağlamamak, işçinin vagon çalıştığı sırada tünel içinde yürümemesi doğrultusunda gerekli denetim ve kontrol mekanizmasını kurmamak, işçileri meslek ve iş güvenliği yönünden yeterince eğitmemek, işçilere emniyetli çalışma alışkanlığı kazandırmamak” şeklinde belirlendiği sanık ...’nın Cumhuriyet savcılığındaki savunmasında, “şirketin müdürü ve yetkilisi aynı zamanda da teknik sorumlusuyum. Maden mühendisiyim. Yani ocaktaki teknik işlerin tüm aşamalarından ben sorumluyum. Ortakların mali sorumluluğu var.” şeklindeki savunması da gözetilerek, 12.03.2010 tarihinde tescil edilen şirketlerine maden mühendisi yetkili müdür atayıp, rödövans sözleşmesini dahi sanık ...’nın imzalamasını sağlamış bulunan sanıklara yüklenecek kusur bulunmadığı gözetilmeden beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanıklar hakkında hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının günlüğünün 40 TL"den adli para cezasına dönüştürülmesi sırasında, yılın 365 gün yerine, 360 gün olarak kabulü ile 24.200 TL yerine 24.000 TL adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.