Dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/19871 Esas 2017/7703 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/19871
Karar No: 2017/7703
Karar Tarihi: 16.03.2017

Dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/19871 Esas 2017/7703 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan davada, çek kullanarak borcuna karşılık katılana ödeme yapmıştır. Ancak sanığın sahtecilik suçu oluşturacak bir eylemi mevcut değildir. Kızının banka hesabından çek kullanma yetkisi olmayan sanık, çekleri imzalamış ve kendi cirosunu eklemiştir. Ancak katılanın mağdur olması tamamen borca dayanmaktadır, dolayısıyla dolandırıcılık suçunun yasal unsurları mevcut değildir. Sahtecilik suçu da sanığın zımni olarak yetkili olduğu çekleri kullanması nedeniyle oluşmamaktadır. Hükümlerde bir isabetsizlik olmadığından, beraat kararı verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Dolandırıcılık suçu için Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesi, sahtecilik suçu için 204. maddesi uygulanmıştır.

15. Ceza Dairesi 2014/19871 E. , 2017/7703 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, kızı olan ... adına olan ...../..... şubesinde bulunan hesabından çek keşide etme yetkisi bulunmamasına rağmen, suça konu çekleri ... adına imzalayıp, arkasına da kendi cirosunu eklemek suretiyle borcuna karşılık katılan ..."a verdiğinin iddia edildiği olayda; önceden doğan borç dolayısıyla katılana verilen çeklerin karşılıksız çıkması üzerine oluşan zararın kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucunda oluşmaması nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı; yine ... Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, mağdurun önceden verdiği açık ya da örtülü rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde mağdura zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığının kabul edilemeyeceği, bu itibarla sanığın, sermayesini kendisinin koyup fiilen kendisi tarafından işletilen fakat resmiyette mağdure ... adına olan mağaza için alınan mallara karşılık dükkanda bulunan ve kendisi tarafından ihtiyaç halinde kullanılan çekleri aldığı zımni yetkiye istinaden düzenlediğinin anlaşılması nedeniyle sahtecilik suçunun da oluşmayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçlar nedeniyle sanığın kasıtlı hareket ettiğinin sabit bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, beraat kararının kanuna aykırı olduğuna ilişkin katılan vekilinin ve mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.