23. Hukuk Dairesi 2012/3880 E. , 2012/4955 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, kooperatif ortağı olan davalının müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, faiz talep hakkı bulunmayan davalıya %25 faiz uygulanarak 5.269,45 TL fazla ödeme yapıldığını ileri sürerek, 5.269,45 TL"nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ürün bedelini belirterek ödeme yapmayı taahhüt ettiğini, taraflar arasındaki iş ticari olduğundan alacağa %25 oranında faiz eklenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, ayrıca kooperatif ortağının faiz talebini engelleyecek bir hüküm olmadığını, talep edilen miktarın hepsinin faiz alacağından oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar ile benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının faiz talep edemeyeceğine dair bir hüküm bulunmadığı, genel hükümlere göre temerrüt halinde faiz isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, icra takibi nedeniyle fazla ödenen miktarın istirdatı istemine ilişkindir.
Davalının, davacı kooperatifin ortağı olduğu ve kooperatife 06.12.2005 tarihinde fındık satışı yaptığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ürün bedelinin bir kısmını avans olarak alan davalı, kalan bedelin tahsili için 17.07.2006 tarihinde ... 4.İcra Müdürlüğü"nün 2006/9811 sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatmış ve 15.11.2006 tarihinde de kalan alacağını tahsil etmiştir. İİK"unun 72.maddesine göre, borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalan kişi, ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde paranın geri alınmasını isteyebilir. Bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılan dava, anasözleşme hükümlerince tarafların hak ve yükümlülükleri yeterince irdelenmeden mahkemece reddedilmiştir.
Kooperatif anasözleşmesinin 58.maddesi, "Kooperatifin ortaklarından aldığı ürünlere ait gelir gider farkı ürünlerin tamamen satışının yapıldığı iş yılına ait bilanço ve gelir gider cetvelinin düzenlenmesi ile ortaya çıkar. Bu farktan ortakların paylarına düşen miktar, bilanço ve gelir gider cetvelinin genel kurulca kabulünü müteakip, ortakların hesaplarına intikal ettirilir. Hesaplaşma işlemi, kooperatif genel kurulunun gelir-gider farkının dağıtımı ile ilgili kararına göre yapılır. Ortaklara; birliğin belirleyeceği ilke ve esaslar dahilinde kooperatif yönetim kurulunun kararıyla, teslim ettikleri ürün bedelini geçmemek üzere
hesaplaşmadan önce avans ödenmesi mümkündür. Hesaplaşma sonunda, evvelce ortaklara ödenmiş olan avanslarla diğer borçları, ortakların alacaklarından düşülür." hükmünü içermektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da anasözleşme hükümlerinin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Daire"mizin istikrarlı uygulamalarında da kooperatif ile ortağının anasözleşmenin 58.maddesine göre hesaplaşması gerektiği ilkesi benimsenmiştir. Ancak ödemelerin uzun süre ertelenmesi ve bu konuda bir karar alınmaması halinde, kooperatifin MK"nın 2.maddesine aykırı hareket ettiği ve dava veya icra takibinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ürün bedelini ödemesi gerektiği kabul edilmiştir.
Ayrıca davacıya verilen 06.12.2005 tarihli makbuzda, ürün bedelinin peşin ödeneceğine yada vadeye ilişkin bir kayıt da yoktur. Mahkemece, davacının BK"nın 101.maddesine göre hangi tarihte temerrüde düştüğü hususu açıklanmadığı gibi alacağa uygulanması gereken faiz türünün ne olacağı da tartışılmamıştır. Kooperatifler yaptıkları faaliyet ve kuruluş amaçları bakımından tacir olarak kabul edilemeyeceklerinden kooperatifin ortağına yapacağı ödemede temerrüde düşmesi halinde uygulanacak temerrüt faizinin yasal faiz oranları üzerinden hesaplanması gerekir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi"nin 21.05.2012 tarih ve 2012/2266-3489, 07.03.2012 tarih ve 2011/4639-2012/1712, 28.5.2012 tarih ve 2012/2273-3708 esas ve karar sayılı ilamları)
Bu durumda mahkemece, kooperatif kayıt, defter ve belgelerini yerinde inceleme yetkisi verilecek, kooperatif uygulamaları konusunda uzman bir bilirkişiden, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca, kooperatifin özellikle anasözleşmenin 58.maddesi hükmü ve faize ilişkin genel uygulamasının ne olduğu tespitlerini de içeren, gerekçeli, açıklamalı ve denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.