Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5594
Karar No: 2021/9895
Karar Tarihi: 03.06.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/5594 Esas 2021/9895 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/5594 E.  ,  2021/9895 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenin yurt dışında bulunan şantiyelerinde kamp amir yardımcısı olarak çalıştığını çalıştığını, son net ücretinin saat başı 5,50- USD olmakla birlikte üç öğün yemek, barınma ve ısınma gibi gereksinimlerinin de işverence karşılandığını, sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmaksızın feshedilerek Türkiye’ye gönderildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatlarına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak, davacının aldığı son ücretin bordrolarda gösterilen ücret olduğunu, davacıya çalışma dönemleri sonunda ödemeler yapıldığını ve davacının ibraname ve feragatname belgeleri imzaladığını beyanla, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, hizmet sözleşmesi ve dava dilekçesindeki talep gözetilerek davacının saat ücretinin net 5,50 USD, ek menfaatler tutarının ise 150 USD olduğu, davalının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğine dair herhangi bir delil sunmadığını, dosyaya sunulan miktar içeren ancak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 420. maddesindeki zorunlu unsurları taşımayan ibranamelerin makbuz niteliğinde olduğunun değerlendirildiğini belirtilmek suretiyle, davacının bakiye 15.001,18 USD kıdem tazminatı ve 1.533,66 USD ihbar tazminatı alacaklarına hükmedilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının, davalı şirketin yurt dışı şantiyelerinde kamp amir yardımcısı olarak 14.04.2000 - 10.11.2011, 07.04.2013 - 31.08.2014 ve 09.11.2016 - 08.11.2017 tarihleri arasında aralıklı şekilde çalıştığı, çalışma süresi yönünden talep aşımının söz konusu olmadığı, yemek ve barınma bedelinin yurt dışı çalışmasına ilişkin emsal nitelikteki dosyalardaki tespitler de dikkate alınarak 150 USD olarak belirlenmesinde bir hatanın bulunmadığı, davacının kesintili çalışma dönemlerinin tasfiye edilmediği, çalışma süresi belirlenerek fesih tarihindeki kur üzerinden kıdem tazminatı tavanı da dikkate alınarak hesaplanan kıdem tazminatından ve hesaplanan ihbar tazminatından yapılan ödemeler mahsup edilerek alacak miktarının tespitinde ve %5 GSS primi dikkate alınarak brüt alacak hesabında bir hatanın bulunmadığı gerekçesiyle, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacının aralıklı çalışmalarına ilişkin kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının belirlenmesi noktasında uyuşmazlık mevcuttur.
    Mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında, işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi, hizmet birleştirmesi için şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Yine, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Zamanaşımı def"inin ileri sürülmesi halinde, önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz.İşçinin iş sözleşmesi feshedilmediği halde çeşitli sebeplerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemeler avans niteliğinde sayılmalıdır. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanmalı, daha önce avans olarak ödenen miktar kanuni faiziyle birlikte mahsup edilmelidir. Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulaması bu doğrultudadır.
    İhbar tazminatı bakımından ise, mülga 1475 sayılı İş Kanunu 14. maddesinde kıdem tazminatı yönünden getirilen bu düzenlemeye paralel bir düzenleme mevzuatta yer almadığından, aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan sürelerin birleştirilmesi suretiyle ihbar tazminatı hesaplaması yapılması mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle her bir çalışma dönemi için ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, iş akdinin ihbar tazminatını gerektirir biçimde sona erip ermediği belirlenmeli, ihbar tazminatına hak kazanıldığının tespiti halinde söz konusu döneme ilişkin hizmet süresi ve o dönemin son ücreti üzerinden hesaplamaya gidilmelidir.
    Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davacı işçi, davalı işverenin yurt dışında bulunan değişik şantiyelerinde aralıklarla çalışmıştır. Davalı işveren iş ilişkisinin her defasında sona erdirildiğini ve kanuni hakların ödendiğini savunmuştur. Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda davacının aralıklı geçen tüm hizmet dönemi birleştirilerek, son ücrete göre hesaplama yapılmak ve dosyaya gelen banka hesap ekstresinde davacıya 16.09.2014 tarihinde ödendiği görülen 1.763,56-USD kıdem tazminatı ile 1.157,33-USD ihbar tazminatı tutarları mahsup edilmek suretiyle alacakların belirlenmesi cihetine gidilmiştir.
    Davalı tarafça bilirkişi raporunun düzenlenmesinden sonra dosyaya davacının 14.04.2000 ile 10.10.2011 tarihleri arasında geçen çalışma dönemine ilişkin olarak ‘‘Final and Settlement and Release’ başlıklı İngilizce yazılı belge ile ekinde davacıya 53.040,63 SR kıdem tazminatı ödendiği, davacının yaptığı fazla mesai, hafta tatil, bayram tatil çalışmalarının ücretleri ile kıdem ve ihbar tazminatlarını aldığı ve davalı tarafı ibra ettiğine dair ödeme ve ibraname belgeleri sunulmuş olduğu ancak İlk Derece Mahkemesince bu belgeler bakımından bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı tarafça dosyaya sunulan borcu sona erdirme niteliğine haiz bulunan belgeler incelenmeksizin, eksik incelemeye dayalı şekilde karar verilmesi isabetsiz bulunmakla bozmayı gerektirmiştir.
    Mahkemece yapılması gereken, dosyaya işverence renkli fotokopi olarak sunulan ödeme ve ibraname belgelerinin geçerliliğinin denetlenebilmesi için asılları getirtilerek, davacı asilin diyecekleri sorulmalı ve geçerlilik denetimi yapılmalıdır. İşçinin imzasını taşımayan belgelere değer verilmemeli, işçinin imzasını taşıyan, fesihten sonra düzenlenen ve savunma ile çelişmeyen, davaya konu hakların sayıldığı ibranamelere değer verilmelidir. Salt miktar içermemiş oluşu ibranamenin geçersizliği sonucunu doğurmamalıdır. Miktar içeren ibranameler ise makbuz olarak değerlendirilmelidir. Buna göre ise; davacının aralıklı çalışmalarının her birinin iş sözleşmesinin feshi ile sonlanıp sonlanmadığı belirlenmeli ve bu feshe göre işçiye kanuni haklarının ödenip ödenmediği tespit olunmalıdır. Feshe göre işçilik haklarının ödendiği anlaşıldığında, önceki çalışmalarının tasfiye edildiği kabul edilmeli ve tazminat hesabı açısından daha sonraki çalışma süresine eklenmemelidir. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde işçilik alacaklarının ödenmediği anlaşıldığında ise, bu defa aralıklı çalışma süreleri birleştirilmeli ve en son tazminata hak kazanacak şekilde gerçekleşen feshe göre son ücret üzerinden hesaplama yapılarak sonuca gidilmelidir.
    Mahkemece, eksik hususlar tamamlanarak yeni bir bilirkişiden yukarıda belirtilen esaslar dahilinde denetime elverişli rapor alınmalı, kararın yalnızca davalı tarafça temyiz edilmiş olduğu hususu gözetilerek, sonucuna göre karar verilmelidir.
    SONUÇ: Temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 373/1 hükmü uyarınca dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.06.2021gününde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi