17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13320 Karar No: 2016/1906 Karar Tarihi: 18.02.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/13320 Esas 2016/1906 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/13320 E. , 2016/1906 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından manevi tazminat yönünden temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R-
Davacı, davalı taraf aracının kendisine çarparak yaraladığını, davalı sürücünün %100 kusura göre mahkum edildiğini, kafasında kesi ve ödem oluştuğunu, unutkanlık, boyun ve başta ağrılar oluştuğunu, öncesinde gündelik temizlik işlerine giderken kaza nedeniyle 2 ay çalışamadığını ağrıların devam ettiğini, günlük yaşamda sıkıntılar yaşadığını, bedensel ve ruhsal olumsuzluklar olduğunu belirterek şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın sigortacıdan dava, diğer davalılardan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle, 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle sigorta dışındaki davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş vekili, kusur ve zararın ispatlanması gerektiğini savunmuştur. Davalı ... vekili, kusuru,tazminat taleplerini kabul etmediğini, davacının olayda kusurlu olduğunu, müvekkilinin ehliyetsiz olmasının kusura etkili olmadığını, davacının hafif şekilde yaralandığını, müvekkilinin üniversiteye hazırlanan öğrenci olduğunu, gelirinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur...."den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından manevi tazminat yönünden temyiz edilmiştir. 1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu"nun 47.maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri gözönünde tutanak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı adında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olarak yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülükte değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktadır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı ..."nın gerekçesinde; takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlarda açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olaya gelince; davacı kaza sonucu 15 günde iyileşebilir şekilde yaralanmış olup, kazanın meydana gelmesinde %60 oranında kusurludur. Olay tarihi, olayın gerçekleşme şekli, kusur durumu, davacının yaralanma durumu ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı lehine daha alt seviyede manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün bu davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.