BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/235 Esas 2019/1103 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2016/235
Karar No: 2019/1103
Karar Tarihi: 20.11.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/235 Esas 2019/1103 Karar Sayılı İlamı

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/235
KARAR NO : 2019/1103

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2016
KARAR TARİHİ : 20/11/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 27/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili esas dava ve birleşen dava dilekçesinde özetle; şirketin muhasebe işlemleri için muhasebe müdürü davalı ...'ye 12/03/2015 tarihinde vekaletname verildiğini, ancak vekilin bazı hatalı işlemlere yöneldiğinin tespit edilmesi üzerine 14/10/2015 tarihinde azledildiğini, söz konusu azil namenin 15/10/2015 tarihinde bizzat kendi imzasına tebliğ edildiğini, azledilme durumunun Türkiye genelinde yayın yapan ulusal gazetelerde ilan edilerek üçüncü kişilerin bilgisine sunulduğunu, azledilen vekilin müvekkilinden habersiz olarak şirket adına ..... Bank ..... Şube Müdürlüğünden, ..... Bankası ..... Şube Müdürlüğünden ve .... Bankası ..... Şube Müdürlüğünden çek karnesi aldığını ve bu karnelere ait çekleri imzalayarak irtibat içinde bulunduğu kişiler eliyle piyasaya arz ettiğinin öğrenildiğini, azledilen vekil hakkında sahtecilik eyleminden dolayı suç duyurusunda bulunduğunu, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının ..... soruşturma sayılı dosyası ile takibat başlatıldığını, soruşturma dosyasındaki ifadeler incelendiğinde suç nitelikli eylemler ile müvekkiline ne denli zarar verildiğinin anlaşılacağını, .... Bank'dan alınan çeklerden ..... numaralı olan 40.000 TL bedelle doldurulup bankaya ibraz edilmesi üzerine menfi tespit talebiyle dava açmak gerektiğini, takibe konu çekin müvekkil şirket yetkilisinin imzasını içermediğini, çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, sahtecilik iddiasının mutlak def'ilerden olduğunu ve herkese karşı ileri sürülebileceğini, yetkisiz kişi ile yapılan işlemin müvekkilini sorumluluk altına sokmayacağını, davalı lehtarın iyi niyet savunmasında bulunamayacağını, HMK m. 208/4 gereğince sahte imzanın sahibi ...'nün de davalı olarak gösterildiğini, HMK m. 209 gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, çekin ciro silsilesi bilinmediğinden diğer cirantalara karşı davalı sıfatı ile dava açma hakları veya dahili davalı olarak davaya dahil etme haklarını saklı tuttuklarını beyanla , davalı ... lehtar ve hamili göründüğü .... Bank ..... Şubesi'nin 12/12/2015 keşide tarihli, ..... nolu ve 40.000 TL. bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadıklarının tespitine ve davaya konu çekin müvekkiline teslimine, dava konusu çekin %20' sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatlarına hükmedilmesine, dava sonucu verilecek karar kesinleşinceye kadar müvekkili hakkında açılacak icra takibinin, ihtiyati tedbir yolu ,ile teminatsız olarak durdurulmasına, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalı ... İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin..... Mobilya tarafından ciro edilmiş olan, keşidecisi...... İnşaat, 12/02/2016 tarihli ..... çek numaralı, 40.000TL bedelli çekin karşılıksız çıkması sonucunda İstanbul ..... İcra Müdürlüğü'nün .... esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davacının iş bu davayı açtığı, her ne kadar davaya konu çekin tanzim ve ibraz tarihi 12/02/2016 olarak gözükse de müvekkili şirket tarafından takibe konu çekin 02/06/2015 tarihli tahsilat makbuzu karşılığında teslim alındığı, yani çekin keşide ve teslim alma tarihi, davacı şirket muhasebe müdürü ...'yü azletmesinden önceki tarihe ait olduğu, müvekkilinin söz konusu ilişkide çekin meşru hamili olmak ile birlikte iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu beyanla davanın reddini ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının kötü niyetli olduğunu, davacının asıl niyetinin şirket muhasebecisi olan diğer davalılardan ... tarafından piyasaya sürülen çeklerin ödenmesinin engellenmesi yönünde olduğunu, ...'nün yaklaşık 10 yıldır davacı şirkette çalışmakta olduğunu ve muhasebe işlemleri için belirtilen tarihten önce de imzaya yetkili çalışan olduğunu, davacının sahtecilik iddiasının da yerinde olmadığını, yürütülen soruşturmayı bu davaya esas göstermesinin hukuken uygulanabilir olmadığını, kaldı ki söz konusu soruşturmanın halen devam etmekte olduğunu ve şikayet edilenler hakkında herhangi bir ceza davasının açılmadığını, çekteki imzanın sahte olmadığını, davalılardan ...'ye ait olduğunu, ... tarafından piyasaya bugüne kadar şirket adına bir çok çek sürülmesinin ve bunun davacı tarafından bilinmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla, müvekkili açılmış bulunan davanın reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .....'ye usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı ... tarafından davacı adına keşide edilen çekler nedeniyle açılan çok sayıda dava dosyası mahkememizin ..... esas sayılı dava dosyasında birleştirilmiş, daha sonra her bir çek yönünden dosyalar tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiştir.
..... Bank' a yazılan müzekkere cevabında dava konusu .... Bank .....Şubesine ait 12/02/2016 keşide tarihli ..... seri numaralı 40.000 TL bedelli çekin...... İnşaat ve Güm. Nak. Hiz. Tic. Ltd. Şti. ait olduğu, çekin 12/02/2016 tarihinde ....... İşletmeciliği .. Ltd. Şti. Tarafından takas merkezine ibraz edildiği, ödeme yapılmadığının bildirildiği ve çek fokokopisini gönderdiği anlaşılmıştır.
Büyükçekmece CBS ..... soruşturma sayılı dosyasında davalı ... hakkında soruşturmanın devam ettiği davalı ... ve ...'ın şüpheli sıfatı ile ifadelerinin alındığı anlaşılmıştır.
01/12/2018 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; dava dosyası içeriğine göre; ...'nün çeki davacıya vekaleten düzenlemiş olmakla birlikte davacı tarafından vekillikten azledildikten ve azil resmi gazetede ilan edildikten sonraki tarihte keşide ettiği, çekin yetkisiz temsilci tarafından keşide edilmiş olduğu itirazı, tıpkı çekteki imzanın sahte olarak atılmış olduğu itirazı gibi mutlak defi sayılacağı, iyiniyetli olsun olmasın senedir lehtarına ve çeki ciro yoluyla devralan tüm hamillere karşı ileri sürülebileceği, davalı ... şirketi vekili çekin ileri vadeli olarak keşide edildiğini ve kendisine 02/06/2015 tarihli tahsilat makbuzu ile teslim edildiğini, bu nedenle keşidecinin bu çekten dolayı davalıya borcunun bulunduğunu iddia etmekte ise de, iddiasını ispata yönelik sunduğu02/06/2015 tarihli tahsilat makbuzunda sadece davalının imzası bulunup keşidecinin imzasının bulunmadığı, iddiasını ispatlayamadığı kanaatini bildirir rapor sunmuştur.
Taraf vekillerinin itirazları nedeniyle dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş,
06/08/2018 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı ile davalılardan .... Servis İşletmeciliği' nin defterinde taraflar arasında bir ticari ilişkiye ve defter kaydına rastlanmadığı gibi dosya münderacatına göre zaten bunun mümkün olmadığı, dava konusu edilen 40.000 TL'lik çeke ilişkin davacı defterlerinde dava..... Mobilya 'ya ilişkin bir kayda rastlanmadığı, dava konusu çekin temsil yetkisi bulunmayan azil edilen ticari vekil tarafından temsil yetkisi sona erdiği ve ilan tarihinden sonra düzenlendiğinden söz konusu çekin davacı borçlu yönünden hükümsüz olduğu, temsile dayanan hükümsüzlük defi mutlak defilerden olduğundan davalı cirantalara karşı da ileri sürülebileceği, davalıya çekin ileri tarihli keşide edildiği iddiasında olup bu durumun keşidecinin taahütünün geçerliliği yönünden önem arz ettiği bu hususta senede karşı senetle ispat kuralı ve yargıtay içtihatı gereği ileri tarihli çek keşide edilmesi olgusunun senet yahut kesin deliller ile ispatı aranacak olup bu yönde davacı yanca sunulan belgelerin değerlendirilmesi hususunda ise takdiri mahkemede olduğu kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Tarafların itirazları nedeniyle alınan 04/10/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Dava konusu çekin ileri tarihli olduğunun davalılar tarafından delillerle ispatlanması gerektiği, ispat edilemediği için davalı ...’nün vekaletten azledildikten sonra çek’in keşide edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, çekin keşide tarihinin vekalet azlinden sonraki tarihi taşıması, azlin Noterden yapılması ve gazetede ilan edilmesi ile çekin yetkisiz temsilci eli ile tanzim edilmiş olduğunun anlaşılması nedeniyle çek’in ‘yetkisiz temsilci tarafından keşide edilmiş çek’ olarak yorumlanması gerektiği ve bu nedenle davacının sorumlu tutulamayacağı, davacının çek nedeniyle sorumlu olmaktan kurtulsa dahi imzaların bağımsızlığı ilkesi uyarınca, çek üzerinde imzası bulunan (avalist, ciranta gibi) diğer kişilerin sorumluluklarının devam edeceği kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporlarının değerlendirilmesine göre; davacının davalılardan ...’ye 12.03.2015 tarihli ve Büyükçekmece ..... Noterliğin ..... yev. numarası ile vekalet vermiş olduğu, iş bu vekaletnamenin incelenmesinde; davacının davalı ...'ye "milli ve yabancı bankalar ile özel finans kurumları nezdinde adına her türlü hesap açmaya, açılacak hesaplar ile bu güne kadar açılmış mevcut hesaplardan dilediği miktarda para çekmeye, çek karnesi talep etmeye, almaya, evrakları tanzim ve imzaya, çekleri ciro etmeye bankalarda açılan kredi hesaplarını tanzim ve imzaya" yönelik geniş yetkiler verildiği, davalı ...'nün C. Savcılığında şüpheli sıfatı ile alınan ifadesinde davacı şirkette müdür olarak görev yaptığını şirket yetkililerinin vekaletinin kendisinde mevcut olduğu bu vekaletnameye istinaden ..... Bank, ..... Bank ve .... Bankta hesap açarak şirket adına çek aldığını, bu 3 bankadan almış olduğu çekleri şirket adına ve çoğunlukla kendi ticari ilişkilerinde kullandığına dair ifade verdiği, davacı tarafından 14/10/2015 tarihli Büyükçekmece Noterliğinin ..... Yev. Numarası ile davalı ...'nün azledildiği ve bu hususun gazetede ilan edildiği anlaşılmıştır. Davalı ... duruşmalara katılamamış, davaya cevap vermemiştir. Bu nedenle çekteki imzanın davalı eli ürünü olup olmadığı konusunda inceleme yapılamamış ise de davalı soruşturma dosyasında verdiği ifadesinde davacı şirket adına aldığı çekleri kendi ticari ilişkilerinde kullandığını kabul etmiştir.
Dava konusu çekin incelenmesinde çekin keşide tarihinin 12/02/2016 tarihi olduğu çekin azilname ve ilandan sonra keşide edildiği anlaşılmış, davalı ... şirketi vekili ise davaya konu çekin davalı ... azil edilmeden önce davalının çek tanzim etme yetkisi var iken ileri tarihli olarak çekin düzenlendiğini savunmuştur. Çek ödeme aracı olup ticari hayat içinde ileri tarihli olarak keşide edilmesi mümkündür. Her ne kadar davalı vekili çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğini savunmuş ise de; çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğinin iddia eden davalı vekilinin iddiası ispat ile yükümlü olduğu, davalı vekilinin sunmuş olduğu çek bordrosu eklenerek da ...... Bankasına müzekkere yazıldığı, cevap yazısında 11/06/2016 tarihli çek bordrosunun gönderildiği, davalı vekilince sunulan 02/06/2015 tarihli tahsilat makbuzunun tek taraflı tek taraflı düzenlenen bir belge olduğu tek başına çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğini ispata yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır. Çekin keşide tarihi itibariyle yetkisiz temsilci tarafından düzenlendiği, bilirkişi raporundan davacı defterlerinin lehine delil olma vasfı bulunduğu, dava konusu ..... seri nolu 40.000.TL meblağlı çekin kaydına rastlamadığı, çekin tanzimini haklı kılar bir alt ilişkiye rastlanmadığı, davalı ...'ın tüm dosyalara sunulan 17/8/2016 tarihli protokol evrakında çekin iadesini kabul ettiği, bu nedenlerle davaya konu çekin de yetkisiz temsilci tarafından keşide edildiği ve bu mutlak definin herkese karşı ileri sürülebileceği sabit olmakla, davanın kabulü ile davacının dava konusu çek nedeniyle esas ve birleşen dosyada davalılara borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının (hükümde sehven icra inkar tazminatı olarak yazılmıştır) yasal şartlarının oluşmadığı kanaatiyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile;
1- .... Bank ..... Şubesine ait, keşidecisi...... İnşaat ve Güm. Nak. Hiz. ve Tic. Ltd. Şti., lehdar..... mobilya yan. San. ür. Ltd. şti olan, 12/02/2016 keşide tarihli, 40.000TL bedelli, ..... no'lu çek yönünden davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2- İcra inkar tazminatı taleplerinin reddine,
3-Esas dosyada alınması gerekli 2.732,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 29,20 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.703,20 TL harcın davalı ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.' den alınarak hazineye irat kaydına,
4-Birleşen dosyada alınması gerekli 2.732,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 683,10 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.049,30 TL harcın davalılar ... ve ...'dan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Esas dosyada davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 58,40 TL'nin davalı ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.' den alınarak davacıya verilmesine,
6-Birleşen dosyada davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 683,10 TL peşin harç olmak üzere toplam 710,80 TL'nin davalılar ... ve ...'dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça esas ve birleşen dosyada yapılan 29 adet tebligat masrafı 626,20 TL, bilirkişi ücreti 2.100,00 TL olmak üzere toplam 2.726,20 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.' nin yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Esas dosyada AAÜT gereğince hesap edilen 4.750 TL ücreti vekaletin davalı ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.' den alınarak davacıya verilmesine,
9-Birleşen dosyada AAÜT gereğince hesap edilen 4.750 TL ücreti vekaletinin davalılar ... ve ...'dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK'nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/11/2019

Katip ...
e-imzalıdır


Hakim ...
e-imzalıdır




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.