Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/7767 Esas 2017/11471 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7767
Karar No: 2017/11471
Karar Tarihi: 21.12.2017

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/7767 Esas 2017/11471 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, Ankara'da işlettiği mağazada suça konu ürünleri satın aldığını ve daha sonra Antalya'daki dükkanında satışa sunduğunu; ürünleri üreten kişinin yanında satın aldığı için taklit olabileceğini düşünmediğini beyan etmiştir. Ancak, mahkeme başka nedenler bulunmadığı ve belgelerin incelenmesi sonucunda sanığın savunmasına itibar edilmemesine karar vermiştir. Mahkeme, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda öncelikle uygulanması zorunlu bir kurum olduğu ve sanık hakkında belirtilen kanun maddelerinin uygulanması gerektiği sonucuna varmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur ve yargılama tekrar yapılacaktır.
Kanun Maddeleri:
- 6763 Sayılı Kanun'un 34. maddesi
- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. ve 254. maddeleri
- 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/7 maddesi
- 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/A maddesi
19. Ceza Dairesi         2016/7767 E.  ,  2017/11471 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında, 1996-2000 yılları arasında Ankara’da işlettiği mağazaya, suça konu ürünlerin üzerinde yer alan markanın sahibi olan ... ...’ın yanında arkadaşları olduğu halde geldiğini, ... ...’ın arkadaşlarından birinin kendisine “....’nın yemek takımı var, alır mısın?” diye sorduğunu ve tek yemek takımının parçaları olan suça konu ürünleri bu kişiden 500-600 TL karşılığında satın alıp eşine hediye ettiğini, eşi vefat ettikten sonra da satılabileceği düşüncesiyle Antalya’daki dükkanında satışa sunduğunu, bu ürünleri bizzat üreten kişinin yanında satın aldığı için taklit olabileceğini düşünmediğini beyan ettiğine, savunma tanıklarının benzer mahiyetteki ifadelerine ve 30.05.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda suça konu ürünlerin sır çatlağı yapısı ve sırsız yüzeylerinde (taban kısmında) oluşan kirlenmeler değerlendirildiğinde 2-10 yıl arasında üretilmiş oldukları belirtildiğine göre, sanığın savunmasına neden itibar edilmediği karar yerinde tartışılıp açıklanmadan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabule göre de;
    Uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, katılan vekili ve sanık Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan uzlaşma teklifini kabul etmediklerini beyan etmişseler de, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7 maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik CMK’nın 253 ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin, temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.