BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/726 Esas 2019/1237 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2017/726
Karar No: 2019/1237
Karar Tarihi: 20.11.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/726 Esas 2019/1237 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/726 Esas
KARAR NO : 2019/1237
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ: 06/08/2013
KARAR TARİHİ: 20/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ---- yılında --- ünvanı ile şahıs firması olarak ticari hayata başladığını ve --- yılında ---- kurulduğunu,--- yılında istikrarlı bir ekonomik büyümeyi sağlamak ve daha güçlü bir yapıya sahip şirket profili ortaya çıkarmak amacıyla ------ çatısı altında birleştirme kararı alındığını, firmanın geçmişten itibaren ilgi alanının konut ve kamu binaları inşaatları, özel yapılar, spor merkezleri, stadyumlar, otel ve tatil köyleri, idari binalar ve özel müesseseler için planlanmış yapılar ile dış ticaret ve faaliyetlere odaklandığını, projelerini başarıyla devam ettirdiğini, şirketin kayıtlı sermayesinin ---- TL olup ortaklık yapısının ----TL, ------- TL, ------ TL olduğunu ve sermayesinin tamamının ödendiğini, şirketin son - yıllık ciro toplamının ----- TL olduğunu ve işçilere borcunun bulunmadığını, halen------- olarak ticari faaliyetini devam ettirdiğini, ------devam eden işlerinin bulunduğunu, büyük işleri yapabilme kapasitesi olduğunu, birçok büyük inşaatı tamamladığını ancak tüm dünya piyasasının kredibilite krizine girmesiyle başlayan ve gittikçe genişleyen bir dalgalanma sonucunda yurtdışı piyasalarda daralma ve sonucunda da talebin azalması şeklinde neticelenen ekonomik dalgalanmanın inşaat sektörünü de sarstığını, inşaat maliyetlerindeki artışların sıkıntı yarattığını, ülkemizinde içinde bulunduğu kategoriye giren gelişen ülkeler ekonomisinde özellikle dış borcun çok ciddi bir tehdit olarak algılandığını, inşaat işi yapan --------- dipten dönecek piyasada ilk olarak hareketlenmesi beklenen sektör içerisinde görüldüğünü, ağır ekonomik kriz ve sektörde yaşanan kriz nedeniyle şirketin borca batık hale geldiğini, TTK 324.maddesine uygun olarak hazırlanan ara bilançoya göre şirketin aktiflerinin pasiflerini karşılamaya yetmediğini ve borca batık durumda olduğunu, TTK 377. Maddesi uyarınca iflas durumunu mahkemeye bildirmekle birlikte TTK 179.maddesi uyarınca iflasın ertelenmesi talebinde bulunduklarını, sunulan iyileştirme projesinde açıklandığı üzere davacı şirketin yapmakta olduğu ve yapacağı işlerden elde edeceği gelirler uygulayacağı tasarruf tedbirleri, alacaklılarla yapılacak borç erteleme görüşmeleri, sermaye arttırımı ve uygulanacak diğer tedbirler yoluyla davacı şirketin borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğunu, müvekkili şirketin bu konuda istekli ve kararlı olduğunu belirterek TTK 324. ve İİK 179 vd maddeleri uyarınca iflasın 1 yıl süre ile ertelenmesine ve iflas erteleme kararı ile birlikte ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; davacı şirket hakkındaki iflas erteleme taleplidir.
Davacı şirketin ilk olarak ---- tarihli dava dilekçesi ile iflas erteleme talebinde bulunduğu, İst. Anadolu 18. Asliye Ticaret Mahkemesinince yapılan yargılama sonunda, anılan mahkemenin - E, - K sayılı,-- tarihli kararıyla iflasın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verildiği; bu kararın Y. - HD.nin ---E,---- K sayılı kararıyla,
“Dava, iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir. İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK'nın m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir. Mahkeme, 6102 sayılı TTK’nın 377. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hakimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekir.
Ayrıca, somut verilere dayalı, çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve/veya kârlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu gözden kaçırılmamalı; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun bu yolla tespiti cihetine gidilmelidir.
Hakim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir.
Bir sermaye şirketinin borca batıklık bildiriminde bulunarak iflasını istemesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tesbiti gerekir. Bu tesbitin yapılmasında, davacının sunduğu delillere ek olarak, mahkemece gerekli görülen diğer delillerin toplanması, bu kapsamda ilgisi görülen kamu kurumlarından alınacak bilgiler, yapılacak keşif ve mahkemece atanacak bilirkişilerce düzenlenecek raporlar da değerlendirilmelidir. Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir.
Açıklanan durum karşısında, mahkemece yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak, müdahillerin itirazlarını karşılayacak şekilde ek rapor alınarak, davacı şirketin maliki olduğu taşınmazın satışının borca batıklığa etkisi, satış bedelinin ne şekilde kullanıldığı, erteleme isteminde bulunan şirketin yargılama sırasında taşınmaz satın almasının nedenleri ve bunun borca batıklığa etkisinin irdelendiği denetime elverişli rapor alınarak şirketin gerçek anlamda borca batık durumda olup olmadığı belirlenmelidir. Şirketin borca batık durumda olduğunun belirlenmesinden sonra, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı, yargılama aşamasında, sunulan projedeki hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı, şirket ortaklarından --------- tarafından yargılama sırasında verilen dilekçelerde ileri sürülen hususların, şirketin projede belirlenen hedeflerine ulaşması üzerinde olumsuz etkisi bulunup bulunmadığı, iyileştirme projesinde artırılacağı taahhüt edilen sermaye artırımına ilişkin karar alınarak gereklerinin yerine getirilip getirilmediği, borçların ödenmesi konusunda şirketin alacaklıları arasında eşitliksizlik oluşturulup oluşturulmadığı ve özellikle yurt dışındaki işlerden elde edilen gelirlerin şirket kasasına girip girmediği, şirket borçlarını artırıcı şekilde fiktif borç kalemleri oluşturulup oluşturmadığı hususlarında yeni oluşturulacak bilirkişi kurulundan açıklamalı ve denetime elverişli ek rapor alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği görülmüştür.
İst. Anadolu 18 ATM.nin kapatılması üzerine, bozma sonrası doszya mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiş, yargılamaya devam olunmuştur.
İİK'nın 166.maddesindeki usulle ilanlar yapılmış, İİK'nun 179.maddesindeki tedbirler uygulanmıştır. Davacı şirketin sicil dosyası celbedilmiş, iflas avansı yatırılmıştır.
İflasın ertelenmesi kararı verilebilmesi için 1.koşul borca batık olma halidir. Yani şirket aktiflerinin şirket borçlarını karşılamaya yetmemesi ve pasiflerin aktiflerden fazla olması gerekmektedir. TTK.nun 376.maddesi uyarınca düzenlenecek ara bilançonun aktiflerin, işletmenin devamının esası da gözetilerek gerçek piyasa değerlerine göre hazırlanması ve borca batıklığın buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Davacı vekili tarafından kaydi değer ve satış değerleri bazında hazırlanmış bilanço dosyaya sunulmuştur.
---- sicil dosyası celp edilmiş, şirketlerin taşınmazları, stokları, demirbaşları, araçları ve tüm mal varlığı üzerinde rayiç değer tespiti yapılmak üzere teknik bilirkişi heyeti atanmış, teknik bilirkişi raporu alındıktan sonra şirketlerin ticari defter ve kayıtları, bilançoları üzerinde mali bilirkişi heyeti vasıtasıyla inceleme yapılmak suretiyle şirketlerin borca batık olup olmadığı, iyileştirme projesinin istenen teknik koşulları içerip içermediği, taahhüt edilmiş sermayenin ödenip ödenmediği, iyileştirme projesinin şirketlerin mali durumunun düzelmesini sağlayıp sağlamayacağı, iflas ertelemenin koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarında rapor alınmıştır.
Atanan teknik bilirkişiler vasıtasıyla şirketin borca batık olup olmadığı, iyileştirme projesinin hayata geçirilip geçirilmediği, iflasın ertelenmesi halinde alacaklılar yönünden iflas kararı verilmesine göre daha aleyhe sonuç doğurup doğurmayacağı, sonradan sunulan revize projesinin iflas erteleme için uygulanabilir ve yeterli olup olmadığı, şirketin faaliyetleri, finansal durumu hususunda rapor alınmıştır. Ayrıca şirkete atanan kayyımlardan düzenli rapor alınmıştır.
Süreç içinde rayiçlerin güncelliğini kaybettiği anlaşılarak rayiç öz varlık tekrar tespit ettirilmek zorunda kalınmıştır. Kayyım ve bilirkişi ücreti ödenmemiş, suç üztü ödeneğiden istenen gider ile borca batıklık yönünden bilirkişi incelemesi yahtırılmıştır.
Kayyım, 19 rapor sunmuş, son on raporunda, iyileştirmeden söz edileyeceğini, şirketin yetkilisinn olmadığı, gayri faal durumda olduğu, sermaye artışlarıın yapılmadığı, son 23 aydan bu yana kayyım ücretleri ödenmediği gibi alacakların tahsilatı ile ilgili bir gelişme olmadığı, borçların tasfiyesi ile ilgili hiç bir gelişme olmadığı, iyileşme projesinin gerçekleşmesinin imkansız hale geldiğini belirtmiştir.
----tarihil celsede, tedbirlerin verildiğ------- tarihinden bu yana --- yılılık sürenin dolmuş olduğu nazara alınarak tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmiş; artık şirketin sadece borca batık olup olmadığı hususu önem kazanmıştır.
Bir gayrimenkul değerleme uzmanı bilirikşi aracılığı ile ankara’da bulunan şirekete ati taşınmazın rayiç değeri tesipet edilmiş; mali tabloların ve borca batıklığın incelenmesi için bir mail ümşavir bir finans uzmanından oluşan bilirkişi heyetine dosya tevdi edilmiştir.
Bilirikşi heyeti ---- tarihli raporunda, özetle, toplam varlığın ----- TL olduğu, toplam borcun ---TL olduğu, öz varlığın --- TL borca batık durumda olduğu, ---- yılından beri yapılamsı gereken sermaye artışının yapılmadığı, iyileşmenin olmadığı mütalaa edilmiştir.
Hem kayyım raporlarının hem mali bilirkişi heyetinin revize projesini inandırıcı ve gerçekçi bulamadığı, projenin nakit girişi, sermaye artışı gibi nesnel ve gerçek kaynak ve önlem içermediği, şüpheli alacak kalemleri için son üç yıldır hiç bir girişimin olmadığı, kar hedeflerinin gerçekleşemediği bu haliyle şirketin durumunda iyileşme olmadığı, kaldı ki şirketin uzun zamandır gayri faal olduğu iflas erteleme koşullarını taşımadığı çok açıktır.
Gelinen aşama itibariyle usulünce tespit edilen rayiçlere göre şirketin borca batık olduğu da anlaşılmakla, (7101 sayılı yasanın 65. md. Yapılan değişiklik öncesi) talep tarihinde yürürlükte bununan 2004 tarihli İcra İflas Kanun'un 179/b maddesi uyarınca iflasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının iflas erteleme talepli davasının REDDİNE;
2-------sicil noda kayıtlı olan ------ talep tarihinde yürürlükte bulunan İcra İflas Kanun'un 179/b maddesi uyarınca bugün yani ----- günü saat 16:44 itibarı ile İFLASINA,
3-İstanbul Anadolu Adliyesi İflas Müdürlüğü'ne derhal müzekkere yazılmasına,
4-Mahkememizin 28/11/2019 tarihli celsesinde tedbirlerin kaldırılmış olmasına karar verildiğinden, bu hususta tekrar karar verilmesine yer olmadığına;
5-İflas kararının ------ ilanına,
6-İflas avansının İstanbul Anadolu Adliyesi İflas Müdürlüğü'ne aktarılmasına,
7- Kayyımın görevine son verilmesine;
8-Alınması gerekli 44,40TL harçtan peşin alınan 24,30TL harcın mahsubu ile bakiye 20,10TL harcın davacılardan tahsiliyle hazine adına irad kaydına,
9-Davacıların yaptığı yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
10-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile Şekerbank, Sümer Varlık ve Turan Çakıroğlu vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 20/11/2019

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.