17. Ceza Dairesi 2020/11549 E. , 2020/5908 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Konya 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/261 Esas ve 2018/961 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı, sanığın CMK"nin 272. ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurması üzerine; Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu verilen 13/11/2018 tarihli, 2018/112 Esas ve 2018/114 Karar sayılı “Düzeltilerek Esastan Ret” kararına karşı sanık ve Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan temyiz davası incelenip görüşüldü:
I- Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;
Hırsızlık suçundan verilen kararın sanık tarafından 30/11/2018 tarihli dilekçe ile temyiz edilmiş ise de; sanığın bulunduğu cezaevi müdürlüğü görevlilerine vermiş olduğu ifadeyi içeren 31/01/2020 tarihli ifade tutanağı münderecatında yer alan “Cezamın temyiz talebinden feragat ediyorum” şeklindeki beyanıyla temyiz hakkını kullanmak istemediğini belirterek temyizden vazgeçme iradesini açıkladığının anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK’nin 266/1. maddesi uyarınca feragat nedeniyle dosyanın incelenmeden mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
II- Sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen karara yönelik Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nin 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizlerinin mümkün olmadığı ancak ilk derece mahkemesi olan Konya 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/261 Esas ve 2018/961 Karar sayılı ilamı ile sanığın hırsızlık suçundan altı yıl üç ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 13/11/2018 tarihli, 2018/112 Esas ve 2018/114 Karar sayılı kararı ilamı ile sanığın istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılsa da; açıklanan nedenle anılan karara karşı temyiz kanun yolunun açık olduğu tespit edilerek;
5271 sayılı CMK"nin 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanun"un 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki
yönüne ilişkin olabilir."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı nazara alındığında diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Suça konu aracın anahtarla çalıştırılarak sanık tarafından çalındığı olayda, müştekinin kolluk görevlileri huzurunda alınan beyanında, aracın anahtarının sürekli olarak lastiğin üzerinde durduğunu, aracın muhtemelen bu anahtarla çalıştırılıp çalındığını belirtmesi, mahkemenin kabulünün de bu yönde olması karşısında; müşteki hazır bulundurularak suça konu araçta keşif yapılmak suretiyle söz konusu anahtarın suç tarihinde aracın lastiğinin tam olarak hangi kısmında bulunduğunun tespit edilmesi ile; anahtarın, herhangi bir araştırmaya gerek duyulmaksızın ilk bakışta herkes tarafından görülebilecek bir yerde bulunduğunun tespiti halinde sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nin 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna; aksi halde aynı Kanun’un 142/2-d maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçuna uyacağı gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Kayseri 2. Asliye Mahkemesinin 29/06/2017 tarihli, 2017/348 Esas ve 2017/453 Karar sayılı ilâmında tekerrüre esas alınan aynı mahkemenin 06/02/2014 tarihli, 2012/694 Esas ve 2014/47 Karar sayılı mahkumiyet kararının sanık hakkında TCK"nin 31/3. maddesinin uygulanmış olması nedeniyle tekerrüre esas olamayacağı, bu nedenle anılan ilâmın ikinci kez tekerrür uygulamasına esas alınamayacağı fakat sanığın adli sicil kaydında yer alan ilâmlardan Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2017 tarihli, 2017/551 Esas ve 2017/927 Karar sayılı ilâmına konu mahkûmiyet kararının sanık hakkında ikinci kez tekerrür uygulamasına esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 13/11/2018 tarihli, 2018/112 Esas, 2018/114 Karar sayılı istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine yönelik kararının 5271 sayılı CMK"nin 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK"nin 304/2. maddesi uyarınca yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın Konya 11. Asliye Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmesine, 22/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.