8. Hukuk Dairesi 2012/2562 E. , 2012/3412 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil
...ve ... ile ... ve ... aralarındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının reddine dair İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.06.2010 gün ve 202/137 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, mülkiyet hakkına dayanarak mevkii ve sınırları dava dilekçesinde gösterilen taşınmaza davalıların vaki müdahalelerinin önlenilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.101,80 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, talep konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı olan 101 ada 1 parsel sınırları içinde kaldığından davanın husumet yokluğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu dava 04.10.2007 tarihinde açılmış, çekişme konusu taşınmazın kapsamında kaldığı teknik bilirkişi tarafından belirlenen 101 ada 1 parsele ilişkin kadastro tutanağı ise dava açıldıktan sonra 22.09.2008 tarihinde düzenlenmiş olup, itirazsız 29.10.2008 tarihinde kesinleştiği şerh verilerek tapu siciline tescil edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 5.maddesine göre, “Kadastro müdürü, çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla, hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi, harita ve diğer belge örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenliğine verir.” Davalı Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemesine Devri Hakkında Yönetmeliğin 7/e-2 fıkrasında da benzer hüküm yer almaktadır. Buna göre; “Kadastro öncesi davalı olduğu halde, bu husus göz önünde bulundurulmayarak tespitleri kesinleştirilen taşınmaz mallar bulunduğu takdirde, devredilmişse Tapu Sicil Müdürlüğünce, devredilmemiş ise Kadastro Müdürlüğünce ilgili parselin tapu kütüğü sahifesinin beyanlar hanesine, tespitin davalı olması nedeniyle kesinleşmediği yazılarak bu Yönetmeliğin 5. ve 6. maddeleri uyarınca işlem yapılır”. Genel mahkemelerde derdest bulunan dava kadastro tespitine itiraz niteliğinde olup kadastro tutanağının yanılgı sonucu kesinleştirildiğinin kabulü gerekir. Yine 3402 sayılı Kanunun 27/1. maddesi hükmüne göre, “mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mallara ilişkin davalar hakkında o taşınmazlar için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesine resen devrolunur” Aynı Kanunun 26/son maddesi hükmüne göre de; “Kadastro Mahkemesinin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar.” Mahkemece, açıklanan Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca uyuşmazlık hakkında ecrimisil isteğine ilişkin bölüm tefrik edilip ayrı esasa kaydedilmesi, bekletici mesele yapılması ve Kadastro Mahkemesine görevsizlikle gönderilerek davanın sonucunun beklenmesi, müdahalenin önlenilmesine ilişkin dava hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli İscehisar Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir. Yapılan kesinleştirmenin maddi yanılgıya dayalı olduğunun kabulü gerekir.
Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 24.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.