BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1098 Esas 2019/1038 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/1098
Karar No: 2019/1038
Karar Tarihi: 20.11.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1098 Esas 2019/1038 Karar Sayılı İlamı
T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1098
KARAR NO : 2019/1038
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/11/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortaklarından olduğunu, davalı şirketin 17/11/2018 tarihinde genel kurul toplantısı yaptığını, yasaya aykırı usullerle karar alındığını, müvekkilinin alınan kararlara muhalif olduğunu ve olumsuz oy verdiğini açıkça belirttiğini ve bunu tutanağa geçirdiğini, özellikle gündem dışı karar alınması ve bölünmeye ilişkin evrakların incelenmesine izin verilmemiş olması nedeniyle muhalefet şerhi düştüğünü, toplantıda genel kurulun 01/12/2018 tarihinde yapılacağının kararlaştırıldığını, toplantı çağrısının usulüne uygun yapılmadığını, gündemde bulunmayan konularda alınan kararların iptali gerektiğini, iptali talep olunan kararların ifası halinde telafisi imkansız zararlar ortaya çıkacağından dava konusu kararların yürürlüğünün geri bırakılması gerektiğini, bu nedenlerle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile 17/11/2018 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 1, 2, 3 ve 4 maddeleri altındaki kararların yürütülmesinin tedbiren geri bırakılmasına, davanın kabulü ile 17/11/2018 tarihli genel kurul toplantısında 1, 2, 3 ve 4 nolu maddelerde alınan kararların iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını, davacının hissesini satma amacıyla iş bu davayı açtığını, toplantı için usulüne uygun çağrı yapıldığını ve toplantının usulüne uygun yapıdığını ve alınan kararların gündemde bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, Limited şirket genel kurul kararının iptali isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacı, davalı şirketin 17/11/2018 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararların, yasaya aykırı usullerle karar alındığı, alınan kararlara muhalif olduğunu ve olumsuz oy verdiğini açıkça belirttiği ve bunu tutanağa geçirdiği, özellikle gündem dışı karar alınması ve bölünmeye ilişkin evrakların incelenmesine izin verilmediği, toplantı çağrısının usulüne uygun yapılmadığı, gündemde bulunmayan konularda alınan kararların iptali gerektiği iddiasıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davanın niteliği ve davalı şirketin merkez adresi itibariyle iş bu davaya bakmaya mahkememizin görevli ve yetkili olduğu kabul edilmiştir.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; iddia ve savunmalarının irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle: " Dava konusu genel kurul toplantısının gündemi ile birlikte ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı ve davacının da temsilcisi aracılığı ile toplantıya katıldığı, toplantı çağrısının usulüne uygun yapıldığı, dava konusu genel kurulda gündemin 2. maddesinde müdür atanması ve yetki verilmesi maddesinin olduğu ve yapılan müzakere sonucunda 1 nolu karar ile oy çokluğuyla müdür atanmasına karar verildiği, bu kararın iptalinin gerekmediği, dava konusu genel kurulda 2. madde ile alınan bölünme işlemlerine iştirak etme için ...'ye yetki verilmesine ve 3. maddesiyle alınan bölünmenin uygun olacağına ve 4. maddesiyle bölünme işlemi için diğer şirket genel kurulan katılmak üzere ....ye yetki verilmesine ilişkin kararların karar konuların gündemde yer almaması nedeniyle iptali gerekeceği" bildirilmiştir.
Bilindiği üzere; TTK 622. maddesinin yollaması ile limited şirketlerde de uygulanması gereken anonim şirket genel kurul kararlarının butlan ve iptaline ilişkin TTK 445 vd maddeleri hükümlerine göre toplantıya katılıp da olumsuz oy veren ve muhalefetini tutanağa geçirten pay sahipleri ile toplantıya katılsın veya katılmasın, olumsuz oy kullansın veya kullanmasın çağrının usulüne uygun yapılmadığı, gündemin gereği gibi ilan edilmediği, katılma yetkisi olmayanların toplantıya katılıp oy kullandığı, toplantıya katılmasına veya oy kullanmasına haksız şekilde izin verilmediği ve bunların genel kurul kararının alınmasına etkili olduğunu iddia eden her pay sahibi genel kurul kararları aleyhine kararın alındığı tarihten itibaren üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesine dava açıp iptal veya butlan talebinde bulunabilirler.
Somut davada davacının, davalı şirkette pay sahibi olduğu incelenen ticaret sicil dosyası kapsamından anlaşıldığı, yine davacının pay sahibi olarak dava konusu genel kurul toplantısına temsilcisi aracılığı ile katıldığı ve alınan kararlara muhalif kalarak muhalefet şerhini genel kurul toplantı tutanağına geçirtiği ve davanın da 3 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı, bu şekilde dava ön şartlarının da gerçekleştiği saptanmıştır.
Yine bilindiği üzere; Ortaklar kurulunda görüşülecek hususları ifade eden gündem, çağrıyı gerçekleştirecek organ veya kişiler tarafından belirlenir. Gündemde bulunmayan konuda karar alınması mümkün değildir. Yani, gündeme bağlılık ilkesi limited şirketler için de geçerlidir ve gündeme bağlılık ilkesine aykırılığın yaptırımı da kararın iptal edilmesidir.(Yargıtay 11. H.D.sinin 20/10/2016 gün ve 2015/13826 E-: 2016/8312 K sayılı kararı) Davalı şirketin 2 dava konusu ortaklar kurulu toplantısında alınan bölünme işlemlerine iştirak için yetki verilmesine ilişkin 2 nolu; bölünmenin uygun olacağına ve bölünme işlemleri için yetki verilmesine ilişkin 3 ve 4 nolu kararların toplantı gündemine sonradan ilave edilmiş olup, gündemde yer almayan bu hususların görüşülmesi mümkün değildir. diğer yandan bölünme işlemlerinin TTK.nın bölünmeye ilişkin hükümlere uygun olarak yapılması da şarttır. Bu hususta alınan kararların ise bölünmeye ilişkin hükümlere uygun olmadığı da anlaşılmaktadır.
Diğer yandan davacı temsilcisi muhalefet şerhinde sadece alınan bölünme işlemlerine iştirak için yetki verilmesine ilişkin ve bölünmenin uygun olacağına ve bölünme işlemleri için yetki verilmesine ilişkin alınan kararları belirttiğinden esasen gündemin 2. maddesi ile görüşülen ve 1 nolu karar ile oy çokluğuyla müdür atanmasına ilişkin alınan karara muhalefet etmediğinden esasen bu hususta iptal davası açması da mümkün görülmemiştir. Dava konusu genel kurul toplantısında toplantı ve karar nisaplarının bulunduğu, iptaline karar verilen kararlar dışında alınan diğer kararların iptal veya butlanını gerektiren başka bir husus bulunmadığı saptanmıştır.
Hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına, dava konusu genel kurul toplantısında çağrının usulüne uygun yapılmış olmasına, toplantı ve karar nisaplarının bulunmasına, gündemde yer almayan maddelerin görüşülüp karara bağlanmış olmasına göre davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin dava konusu 17/11/2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan bölünme işlemlerine iştirak için yetki verilmesine ilişkin 2 nolu; bölünmenin uygun olacağına ve bölünme işlemleri için yetki verilmesine ilişkin 3 ve 4 nolu kararların iptaline, diğer kararlara yönelik iptal isteğinin reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcından daha önce peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiyesinin davalıdan tahsiline,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/11/2019 11:56
Başkan ...
Üye ...
Üye ...
Katip ...
