Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/1413
Karar No: 2021/744
Karar Tarihi: 10.06.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1413 Esas 2021/744 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/1413 E.  ,  2021/744 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    1. Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, davalılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ... Gazetecilik San. Tic. Ltd. Şti’nin Türkiye çapında günlük olarak yayınlanan ... Gazetesinin sahibi tüzel kişi olduğunu, diğer davalının ise ... Gazetesinin 09.02.2011 tarihli nüshasında müvekkilinin kişilik haklarına saldırı içeren ifadelerin sahibi olan gazeteci olduğunu, ... Gazetesinin 09.02.2011 tarihli nüshasında davalı ... tarafından kaleme alınan "Batum Krizi" başlıklı yazının Haziran 2011"de yapılacak seçime ve seçim sürecinde yer alacak siyasi partilere ilişkin olduğunu, yazı kapsamında ilk olarak ... Genel Başkanına yönelik eleştirilerin yer aldığını, ardından ise müvekkilinin kişilik haklarına saldırı içeren sözlerle devam edildiğini, dava konusu yazıda müvekkili ile ilgili olarak haber değeri taşıyan hiçbir hususun bulunmadığını ve gerçeğe aykırı beyanların kullanıldığını, müvekkili hakkında "Türk ve İslam düşmanı" nitelemesini yapacak hiçbir somut ifade kullanılmadığını, içi boş ifadelerden oluştuğunu, müvekkilinin geçmişinde "Türk ve İslam düşmanı" olarak nitelendirilecek en ufak bir karanlık nokta bulunmadığını, haberin hakaret ve iftira niteliği taşıdığını belirterek 10.000TL manevi tazminatın yayın tarihi olan 09.02.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen davacı iddialarının haksız ve tamamı ile maddi dayanaktan yoksun olduğunu, Anayasa ile tanınan basın özgürlüğünün kamuyu ilgilendiren konularda doğru ve gerçeğe uygun haber verme amacı taşıdığını, basının eleştiri ve yorum hakkının da bulunduğunu, bu hakların kullanılması nedeni ile kişilik haklarına saldırıda bulunulsa dahi basın özgürlüğünün üstün bir hak olarak hukuka uygunluk nedeni sayıldığından bundan zarar gören kişilerin tazminat hakları doğmayacağını, söz konusu yayının tamamen basının haber verme özgürlüğü sınırları içinde kalınarak gerçeklik, güncellik, kamu yararı, toplumsal ilgi ve konu ile ifade arasında düşünsel bağ kuralları çerçevesinde yayınlanmakla hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararı:
    6. ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2012 tarihli ve 2012/142 E., 2014/480 K. sayılı kararı ile; 09.02.2011 tarihli ... Gazetesinin davalı ... tarafından kaleme alınan köşe yazısında yer alan "Müktesabatı Türk ve İslam Düşmanlığı olan ..."in uslubuyla" şeklindeki cümlenin davacının kişilik haklarını ihlal eder halkın kin ve husumetine maruz bırakabilecek nitelikte olduğu, yazının bütünü için cümlenin gerekliliği bulunmamasına rağmen kullanılmış olduğu, basının haber verme hakkı sınırlarının aşıldığı kanaati ile tarafların sosyal, mali, içtimai durumları dikkate alınarak yazıdan dolayı davacının yaşadığı üzüntünün bir nebze olsun giderilebilmesi bakımından takdiren 6.000TL manevi tazminatın 09.02.2011"den itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    8. Yargıtay 4. Hukuk Dairesince 25.02.2015 tarihli ve 2014/6407 E., 2015/2097 K.sayılı kararı ile;
    “…1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Davaya konu olayda; yazıda kullanılan ifadeler, olay tarihi, haberin veriliş biçimi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha az miktarda manevi tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı:
    9. ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.07.2015 tarihli ve 2015/182 E., 2015/280 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    10. Direnme kararı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı ve daha az tutarda manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

    III. GEREKÇE
    12. Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
    13. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri, acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir.
    14. Bunlar; kişilik değerlerinin zedelenmesi [Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 24], isme saldırı (TMK m. 26), nişan bozulması (TMK m. 121), evlenmenin butlanı (TMK m. 158/2), boşanma (TMK m. 174/2) bedensel zarar ve ölüme neden olma [818 sayılı Borçlar Kanunu (BK) m. 47, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 56] durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesi (818 sayılı BK m. 49, 6098 sayılı TBK m. 58) olarak sıralanabilir.
    15. Belirtmek gerekir ki TMK’nın 24. maddesi ile 818 sayılı BK’nın 49. maddesi diğer yasal düzenlemelere nazaran daha kapsamlıdır.
    16. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde;
    “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir.
    Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır” düzenlemesi mevcuttur.
    17. Dava konusu haberin yayınlandığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 49. maddesinde ise;
    “Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir.
    Hâkim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken, tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır.
    Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir” hükümleri yer almaktadır.
    18. Yargılama sırasında 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın “Kişilik hakkının zedelenmesi” başlıklı 58. maddesinde de;
    “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.
    Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
    19. Türk Medeni Kanunu’nun 24 ve BK’nın 49. (6098 sayılı TBK"nın 58.) maddelerinde belirlenen kişisel haklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.
    20. Görüldüğü üzere BK"nın 49. (6098 sayılı TBK"nın 58.) maddesi gereğince kişilik hakları zarara uğrayanların manevi tazminat isteme hakları vardır.
    21. Mülga 818 sayılı BK’nın 49. (6098 sayılı TBK"nın 58.) maddesi hükmüne göre takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hâl ve şartlar 22.06.1966 tarihli ve 1966/7 E., 1966/7 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    22. Hâkimin özel hâlleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır.
    23. Hâkim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır.
    24. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hâl ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenler karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü Kanun’un takdir hakkı verdiği hususlarda hâkimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği 4721 sayılı TMK"nın 4. maddesinde belirtilmiştir.
    25. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır.
    26. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna dair bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.
    27. O hâlde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    28. Tüm bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında somut olay incelendiğinde; eldeki davada davalı tarafından davacı hakkında kullanılan ifadelerin kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir nitelik taşıdığı hususunda mahkeme ile Özel Daire arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamakta olup ihtilaf hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı noktasındadır.
    29. Dava konusu yazının yayın tarihi, haberin veriliş biçimi, kullanılan ifadeler ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı makul olup objektif ölçülere göre takdir edildiğinden fazla olmadığı anlaşılmaktadır.
    30. Hâl böyle olunca mahkemenin manevi tazminatın miktarının fazla olmadığı gerekçesiyle verdiği direnme kararı yerindedir.
    31. Bu nedenle direnme kararı onanmalıdır.
    IV. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,
    Aşağıda dökümü yazılı (304,86TL) harcın temyiz edenlerden alınmasına,
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.06.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi