15. Ceza Dairesi 2014/18119 E. , 2017/7650 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedene ile güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62/1, 52/2-4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşündü.
Sanık ..."in katılanlara ait işyerinde kasa sorumlusu olarak çalıştığı, diğer sanık ..."ın ise su dağıtımı işleri ile uğraşırken işten ayrıldığı, sanıkların birlikte hareket ederek işyerine ait toplam 26.000,00 TL parayı mal edindiklerinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Katılanların beyanları, bu beyanları destekleyen güvenlik kamerası görüntüleri ve bu görüntülere ilişkin bilirkişi raporu ile sanık ..."in diğer sanık ..."a birden çok defa kasadan aldığı paraları verdiğine dair ikrarı gözetilerek verilen mahkûmiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,ancak;
... Ceza Genel Kurulunun 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 300 tam gün olarak tayin edilmesi;
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla, “300 gün”, “250 gün” ve “5.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80,00 TL” ibareleri eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Katılanların beyanları, bu beyanları destekleyen güvenlik kamerası görüntüleri ve bu görüntülere ilişkin bilirkişi raporu ile sanık ..."in diğer sanık ..."a birden çok defa kasadan aldığı paraları verdiğine dair ikrarı gözetilerek verilen mahkûmiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,ancak;
Her ne kadar katılanlar vekili, sanık ..."in kısmi ödemesi nedeni ile TCK"nın 168/4 maddesi gereğince rızalarının olmadığını beyan etmişse de alınan mali bilirkişi raporunda katılanların uğradığı zararın tespit edilemediğinin, zarar miktarının tahmine dayandığının belirtilmesi, katılanların da zarar miktarını tahmin ettiklerini beyan etmeleri ve vekillerinin 17.10.2011 havale tarihli dilekçesinde tahmin edilen 26.180,00 TL zararın 12.920,00 TL"lik kısmının sanık ... tarafından ödendiğini bildirmesi karşısında iyi niyetle hareket edip pişmanlığını gösteren sanık hakkında TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanmasının gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
... Ceza Genel Kurulunun 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 300 tam gün olarak tayin edilmesi;
Kanuna aykırı, sanığın itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 16/03/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.