11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/91 Karar No: 2020/4048 Karar Tarihi: 07.07.2020
Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/91 Esas 2020/4048 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığa 2007 ve 2008 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan davalarda, 2007 yılındaki hüküm suçun zamanaşımı nedeniyle bozulmuş ve dava düşmüştür. 2008 yılındaki hüküm ise Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararıyla onanmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şöyledir: 213 sayılı VUK'nin 359/b-1. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. ve 322. maddeleri, ve 213 sayılı VUK'nin 230. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/91 E. , 2020/4048 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenlemek HÜKÜM : Beraat
A) 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Sanığa yüklenen "sahte fatura düzenlemek" suçunun, 213 sayılı VUK’nin 359/b-1. maddesindeki cezasının üst sınırına göre 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz talepleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, B) 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK"nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığı, sanığın, işyerinin oğlu olan ... tarafından kendi adına kurulduğu ancak oğlu tarafından çalıştırıldığı, kendisinin şirketle bir ilgisinin bulunmadığını savunması, tanık olarak dinlenen ..., ... ve ...’in, işyerinde ...’un bulunduğunu, POS çekim işlemlerini Halil İbrahim’in yaptığını, işyerinde sanığı hiç görmediklerini beyan ederek sanığın savunmasını doğrulamaları karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir. Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 07/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.