Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5034
Karar No: 2019/1828
Karar Tarihi: 05.03.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/5034 Esas 2019/1828 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/5034 E.  ,  2019/1828 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Tüketici Mahkemesince verilen 05/10/2017 tarih ve 2016/1649-2017/566 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı ... ile diğer davacılar vekili, davalı ile fer"i müdahiller ... ve ... vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 23.279 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun"la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı asil ve bir kısım davacılar vekili, şahsının ve müvekkillerinin mirasçısı oldukları Ekrem Kök"e ait ... A.Ş. ... Şubesindeki 10.000,00 TL mevduatının davalı bankanın müdürünün kasıtlı yönlendirmesi sonucu murisin güveni kötüye kullanılarak ve iradesi sakatlanarak 17.11.1999 tarihinde KKTC"de kurulan ... paravan banka hesabına aktarıldığını, 21.12.1999 tarihinde ... A.Ş yönetimine BDDK tarafından el konulduğunu, bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılarak yönetimin ..."ye devredildiğini, Ekrem Kök murisleri şahsının ve diğer davacıların parayı geri alamadıklarını ileri sürerek murisleri Ekrem Kök"ün bankaya yatırmış olduğu 10.000,00 TL mevduatın bankaya yatırıldığı tarih olan 17/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlekte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı banka vekili, borçdan müvekkilinin sorumlu olmadığını, sorumluluğun ...’de bulunduğunu, mahkemenin resen taraf değişikliği yaparak müvekkili açısından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili bankaya devredilen ... A.Ş. ile ... ... Ltd. şirketlerinin farklı olması sebebiyle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacıların murisinin hata hile ile yanıltılarak işlem yapıldığını iddia etmesi halinde ise hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın ... ve ...’ye ihbar edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İhbar olunan ... vekili, mahkemenin görevli olmadığını, yetkili mahkemenin ... mahkemeleri olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, ... A.Ş. ile ... ... Ltd. şirketlerinin farklı olması sebebiyle husumet yöneltilemeyeceğini, bankanın gerçekleştirdiği işlemin havale işlemi olması sebebiyle herhangi bir hak ve alacak doğmayacağını, faiz talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, öncelikle davaya davalı yanında feri müdahilliklerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İhbar olunan ... vekili, müvekkili kurumun ... A.Ş.’nin borçlarını üstlenmediğini, husumet ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davanın ...’ye yönlendirilmesi gerektiğini savunarak öncelikle davaya davalı yanında feri müdahilliklerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/205 Esas 2010/410 Karar sayılı karar kapsamında davalı banka görevlilerinin telkin ve yönlendirmelerinin davacıda hesabın banka güvencesinde olduğu konusunda güven oluşturduğu, ..."nin borcu üstlendiği, bu nedenlerle davanın kabulü ile davacının 10.000,00 TL parasının ... hesabına havale tarihi olan 17.11.1999 tarihinden itibaren yasal faiz oranı nispetinde işleyecek faizi ile birlikte davalı ... A.Ş."nden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı ... ile diğer davacılar vekili, davalı ile fer"i müdahil ... ve ... vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, fer’i müdahiller ... ve ...’ın karar başlığında ihbar olunan şeklinde gösterilmesinin maddi hata niteliğinde bulunup mahallinde her zaman düzeltilebilecek olmasına göre, fer"i müdahiller ... ve ... vekilinin tüm, davalı ... A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Davalı banka, işbu davada selefi bulunduğu ... A.Ş.’nin fona devredilmiş olmasına bağlı olarak 5411 sayılı Kanun"un 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu halde harç ile sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
    3- Davacı ... ile diğer davacılar vekilinin temyiz istemine gelince; davacılar 10.000,00 TL"nin yatırıldığı tarihten itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini istemiş olup, mahkemece davanın kabulü ile 10.000,00 TL"nin 17/11/1999 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir. Davaya konu uyuşmazlık, gerek 6762 sayılı Kanun’un 4 ve 21/2. maddeleri ve gerekse de 6102 sayılı Kanun’un 4. ve 19. maddeleri açısından ticari iş niteliğindedir. 04.12.1984 tarih ve 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesinde, arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizinin, TCMB"nin kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranı olduğu belirtilmiş, 15.12.1999 tarih ve 4489 sayılı Yasa ile 3095 sayılı Yasa’da yapılan değişiklik ile, 01.01.2000 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak temerrüt faiz oranı, TCMB"nin kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı faiz oranı olarak değiştirilmiştir. Bu durumda, davalıdan tahsili gereken meblağa 17.11.1999 tarihinden 01.01.2000 tarihine kadar reeskont oranında temerrüt faizi, bu tarihten sonra ise avans işlemlerine uygulanan faiz oranında temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 17.11.1999 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan, HMK’nın 331/2. maddesi hilafına, görevsizlik kararı verilen ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/599 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama giderlerinin nazara alınmadan hüküm kurulması da doğru değildir.
    4- Yukarda, 2. ve 3. bentlerde belirtilen nedenlerle, yerel mahkeme kararının davalı ve davacılar yararına bozulması gerekiyor ise de, yapılan yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK 438/7. maddesi hükmü uyarınca kararın aşağıda gösterilen şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, fer"i müdahil ... ve ... vekilinin tüm, davalı ... A.Ş. vekilinin (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... A.Ş. vekili ile davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının hüküm bölümünün 1. bendinde yer alan “...17/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle...” ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine “... 17/11/1999 tarihinden 01.01.2000 tarihine kadar reeskont faiz oranı, 01.01.2000 tarihinden itibaren avans faiz oranı ile ...” ibaresinin eklenmesine, mahkeme kararının hüküm bölümünün 2. fıkrasının tamamen çıkartılarak yerine “Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına” ibaresinin eklenmesine, mahkeme kararının hüküm bölümünün 5. fıkrasının tümüyle hükümden çıkartılarak, yerine “Davacılar tarafından gerek mahkememizde ve gerekse de görevsiz mahkemede yapılan toplam 1.238,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine” ibaresinin eklenmesine, hükmün bu şekliyle davacılar ve davalı ... A.Ş. yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, fer"i müdahil ..."den harç alınmasına yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 05/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi