Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/33731
Karar No: 2017/11436
Karar Tarihi: 20.12.2017

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/33731 Esas 2017/11436 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıklar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılmalıdır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararı doğrultusunda, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağduru doğrudan eser sahipleri değil toplumdur. Bu nedenle, sanıkların aynı mağdura karşı farklı zamanlarda aynı suçu işleyip işlemedikleri ve haklarında TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmalıdır. Bu nedenle, davalara ilişkin dosyaların incelenerek birleştirilmesi gerekmektedir. Suçun işlenmesiyle ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığından, sanıklar hakkında zararın ödenmemiş olması nedeniyle Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının ertelenmesine karşın, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından anılan fıkra hükmünün uygulanamayacağı göz önünde bulundurulmamıştır. Ayrıca, kanunun bazı hükümlerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olduğu için yeniden değerlendirme yapılması zorunludur. Kararda geçen kanun maddeleri: 5846 Say
19. Ceza Dairesi         2015/33731 E.  ,  2017/11436 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-5237 sayılı TCK"nın 44. maddesinde "işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılır" hükmüne yer verilmesi, bir fiilden kastedilenin sanığın hareket veya hareketlerinin bir sonucu elde etmeye (bir suçu işlemeye) yönelik olması, bu nedenle de fiilde birden fazla hareketin bulunabilmesi karşısında; sanık ..."ın 35 adet sahte bandrollü ve 32 adet bandrolsüz, sanık ..."nun 117 adet sahte bandrollü ve 41 adet bandrolsüz kitapları sattıkları nazara alındığında, tespit edilen sanıkların eylemlerinin TCK"nın 44. maddesi aracılığıyla 5846 sayılı Kanun"un 81/9. maddesine uyduğu gözetilmeden, aynı Kanun"un 71/1, 81/13 maddeleri uyarınca hükümler kurulması,
    2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık ... hakkında Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02.10.2013 tarih 2012/395 esas, 2013/477 sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2015/15930 esası ile aynı gün incelemesi yapılan ve tebligat eksiliği sebebiyle mahalline gönderilen dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosyaların incelenerek birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle,sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,

    Kabule göre;
    1-Aralarında şahsi ve fiili irtibat bulunmayan olaylar nedeni ile sanıklar hakkında açılmış bulunan davaların birlikte görülmesi,
    2-5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanıklar hakkında aynı Kanun"un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
    Bu ilkeler çerçevesinde, her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceği, somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı anlaşılmakla; suç tarihi itibariyle sanıkların adli sicil kayıtları incelenerek, zarar koşulu haricindeki CMK"nın 231. maddesinde bulunan subjektif ve objektif koşullar tartışıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken, sanıklar hakkında zararın ödenmemiş olması gerekçesi ile Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    3-Sanık ... hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının ertelenmesi karşısında, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendi yönünden sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından anılan fıkra hükmünün uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    4-Kasıtlı suçtan uzun süreli hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu ve TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanıkların kendi alt soyları dışındaki kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yeniden yapılacak yargılamada CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi