13. Hukuk Dairesi 2014/7711 E. , 2014/41620 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Didim(Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2012/327-2013/293
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı müteahhitten 08.06.2011 tarihli adi yazılı sözleşme ile 85.000,00-TL bedelle bir daire satın aldığını, satış bedeline mahsuben 25.000,00-TL ödediğini, sözleşmenin harici olması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, ödenen meblağın banka avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmenin geçerli olduğunu, davacının sözleşmede öngörülen sürede bakiye satış bedelini ödemediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 15.000,00-TL"nin 09.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının davalı müteahhitten 08.06.2011 tarihli adi yazılı sözleşme ile 85.000,00-TL bedelle bir daire satın aldığı, satış bedeline mahsuben 25.000,00-TL ödeme yaptığı, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanılarak inşa edilen dairenin satışına yönelik olarak düzenlenen adi yazılı satış sözleşmesinin alacağın temliki niteliğinde bulunması nedeniyle geçerli bir sözleşme olduğu tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Esasen mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Davacı, dava dilekçesinde sözleşmenin geçersiz olduğundan bahisle satış sözleşmesinden vazgeçtiğini bildirmiş ise de; cevaba cevap dilekçesinde dava tarihi itibariyle binanın kabasının dahi yapılmadığını, sözleşmede belirtilen sürede tesliminin imkansız olduğunu belirterek sözleşmenin feshinde haklı olduğunu ileri sürmüştür. Dosyada mevcut Didim Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/40 D.İş sayılı tespit dosyasından, binanın kaba inşaat aşamasında bulunduğu ve %30 seviyesinde tamamlandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, sözleşmenin geçerli olduğu, davacının sözleşmeden haksız yere vazgeçtiği, bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı da ödeme yükümlülüğü bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Satış sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen ve karşılıklı edimleri içeren bir sözleşme niteliğindedir. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 207. maddesi gereğince satış sözleşmesi, satıcının, zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesine göre davacı bakiye satış bedelini 30.12.2011 tarihinde ödeyecek, davalı ise 28.02.2012 tarihinde daireyi eksiksiz ve anahtar teslimi şeklinde davacıya teslim edecektir. Davalının 28.02.2012 tarihinde teslim yükümlülüğünü yerine getiremeyeceği, davalının bakiye borcu ödemesi gereken tarih ile teslim tarihi arasında dahi dairenin bitirilip teslim edilemeyeceği, keza, eldeki davadan sonra yaptırılan tespitte dahi binanın kaba inşaat seviyesinde bulunduğu anlaşıldığına göre davacının bu şartlarda edimini yerine getirmesi beklenemez. Aksinin kabulü hakkaniyete ve iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil eder. Hal böyle olunca davacının haklı nedene dayanarak sözleşmeyi feshettiğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine,HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.