11. Hukuk Dairesi 2017/4987 E. , 2019/1827 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Anamur 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 11/04/2017 tarih ve 2015/380-2017/119 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının dolu riskine karşı sigortaladığı serada 2009 yılı Şubat ayında meydana gelen dolu felaketi sonrası hasar meydana geldiğini, tazmin talebinin davalı tarafından reddedilmesi üzerine müvekkilinin ürünlerin daha fazla zarar görmemesi için kendi imkânları ile serasını yaptırdığını, poliçede dolu riskinin teminat altına alınmış olduğunu ileri sürerek 33.448 TL"nin zarar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, poliçe ve genel şartlar uyarınca tazminatın hasar dosyasının kesinleşmesinden 30 gün içinde ödenmesi gerektiğini, ihbardan sonra incelemenin yapılarak 30.06.2009 tarihinde hasar dosyasının kesinleştirildiğini, tespit edilen 36.348 TL tutarındaki hasar bedelinden müşterek sigorta ve muafiyet bedelleri düşülünce bulunan 21.224 TL"nin 06.07.2009 tarihinde daini mürtehine ödendiğini, talep edilen örtü hasarının daha önce de tazmin edilmesine rağmen yenilenmeyip aynı hasarın bu davada da istendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacının tazminat sorumluluğunun bulunduğu gerekçesi ile bakiye 9.130,46 TL"nin ödeme tarihi olan 06.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının ödediği 21.224,32 TL"lik alacak yönünden dava konusuz kaldığından bu kısma ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya dair talebin reddine, davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısma ilişkin hesaplanan 3.253,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, 24.02.2009 tarihinde dolu yağışı nedeniyle meydana gelen zararın davalı yanca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, Yargıtay bozma ilamı sonrasında alınan 12.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda ilk hasarda örtüde meydana gelen % 60 oranındaki hasardan sonra sigorta bedelinin12.000,00 TL’ye indirgenmiş olduğu doğru bir şekilde açıklanmış, ancak 24.02.2009 tarihinde meydana gelen 2. dolu yağışı sonrasında plastik örtüde yine kısmi hasar meydana geldiği nazara alınmaksızın ve buna bağlı muafiyet tutarı belirlenmeksizin ikinci dolu yağışında % 100 hasar olmuş gibi değerlendirilmek suretiyle hesap yapılması cihetine gidilmiştir. Oysa, 24.02.2009 tarihinde meydana gelen ikinci dolu yağışı sonrasında plastik örtüde % 60 oranında hasar meydana geldiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmakla, bilirkişi raporunda belirlenen 12.000,00 TL üzerinden bu oran uygulanmak suretiyle hasar tutarı ve yine buna bağlı olarak muafiyet tenzili yapılmaksızın hatalı değerlendirmeye dayalı rapor benimsenerek hüküm kurulması doğru olmamış, bu nedenle hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.