Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/20432
Karar No: 2010/9325
Karar Tarihi: 05.04.2010

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/20432 Esas 2010/9325 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2009/20432 E.  ,  2010/9325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini
    belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin 24.12.2008 tarihinde davalı işveren tarafından geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı işveren vekili, rezervasyon ve telefonla satış elemanı olarak çalışan davacıya birçok disiplin cezası verildiğini, işyerindeki olumsuz tutum ve davranışlarında düzeltme olmaması sebebiyle iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmek sureti ile geçerli sebeple feshedilmiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece savunmaya değer verilerek, davacının aldığı disiplin cezaları bulunduğu kendisine verilen disiplin cezalarına rağmen bu davranışlarına devam ettiği, davacının bu tür eylemlerinin işyerinin normal yürüyüşünün olumsuz etkileyen haller olduğu, feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından doğan geçerli neden kavramını; haklı neden sayılacak düzeyde ağır ve ciddi kusur içermeyen bununla birlikte iş ilişkisinin devamını önleyecek derecede olumsuzluk yaratan kusurlu eylemlerden oluşan ve iş sözleşmesinin feshini sosyal açıdan geçerli kılan haller olarak tanımlayabiliriz.
    Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması gereği, davranış ve yeterlilikle ilgili fesih hakkını işverenin makul süre içinde kullanması gerekir. Fesih hakkının kullandığı anda işçinin feshe konu edilen davranışı işyerinde olumsuzluklara neden olmaya devam ediyor ve işyerinde iş ilişkisinin devamını etkiliyorsa, kısaca işçinin davranışı veya diğer geçerli nedenler etkisini yitirmemiş ise makul süre geçmediğinin kabulü gerekir. Ayrıca işinin davranışından kaynaklanan nedenden dolayı fesih dışında bir disiplin cezası uygulandığı (örneğin uyarı veya yevmiye kesme cezası) takdirde, aynı davranışın devam ettiği kanıtlanmadığı sürece iş sözleşmesinin feshi, feshi geçersiz kılar. Zira bir eyleme ancak bir ceza uygulanır kuralı gereği, uyarı veya yevmiye kesme cezası verildikten sonra, iş sözleşmesinin feshedilmesi, kuralın ihlali anlamına gelir.
    4857 İş Kanunu’nun 19’uncu maddesine göre: “Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçi¬nin davranışına veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, iş¬verenin 25’inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır”. Bu hükümle, işçinin savunmasının alınması, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle iş sözleşmesinin feshi için bir şart olarak öngörülmüş ve salt işçinin savunmamasının alınmamasının tek başına, süreli feshin geçersizliği sonucunu doğuracağı ifade edilmiştir. İşçi fesihten önce savunma vermeye davet edilmeli, davet yazısında savunmaya konu davranışı açık ve kesin bir şekilde belirtilmeli ve savunması koşulsuz istenmelidir.
    Dosya içeriğine göre, davacının 2007 yılında ve 2008 yılında birkaç davranışı nedeni ile hakkında disiplin cezalarının uygulandığı ve en son 13.10.2008 tarihinde yolcuyu hatta bekletip, hattan düşürmesi nedeni ile müşteri memnuniyetsizliğine neden olması davranışından dolayı 2 yevmiye kesme cezası verildiği, bu tarihten fesih tarihine kadar olumsuz davranışlarda bulunduğuna dair herhangi bir delil sunulmadığı, işveren tarafından 07.11.2008 tarihinde iş sözleşmesinin feshedileceğinin düşünüldüğü belirtilerek hizmetinden istifade edilemediği gerekçesi ile savunmasının istendiği ve davacının iş sözleşmesinin 24.12.2008 tarihinde “Müteaddit kereler ünite yöneticisi tarafından disiplin cezaları uygulanmasına rağmen, durumunda düzelme olmadığı, hizmetinden istifade edilemediği” gerekçesi ile feshedildiği anlaşılmaktadır.
    Öncelikle davacının savunmasında davranışları açık ve kesin olarak belirtilmemiş, iş sözleşmesinin feshedileceği belirtilerek, bir anlamda iş sözleşmesinin feshine karar verildikten sonra savunması istenerek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. Maddesine uygun davranılmamıştır. Diğer taraftan davacının disiplin cezası aldığı 13.10.2008 tarihinden sonra, işyerinde olumsuzluklara neden olan bir davranışının bulunduğu ve hizmetinden ne şekilde faydalanılamadığı kanıtlanmış değildir. Bu nedenle verilen yevmiye kesme cezasından çok sonra makul süre de geçtikten sonra iş sözleşmesinin feshedilmesi geçerli nedene dayanmamaktadır. Davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
    3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6. Davacının yapmış olduğu 134.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.000,-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
    Kesin olarak 05.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi