Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, 2346 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı tarafından yapılanılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil ve geçmiş günler faizini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu yerin İstanbul Büyükşehir Belediyesince Tuzla Sahil Düzenlemesi inşaatını üstlenmeleri nedeniyle, şirkete 28.11.2000 tarihinde imzalanan yer gösterme tutanağı ile teslim edildiğini, işin bitimi ile 15.2.2002 tarihinde belediyeye yeri teslim ettiklerini, davacıların isteği üzerine barakaların bırakıldığını  bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin reddine, diğer isteklerin kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece “...çekişme konusu taşınmazda tabla ve barakanın varlığını sürdürdüğüne göre haksız eylem nitelikli elatmanın varlığının kabulünün gerektiği, dolayısıyla yıkım isteğinin yanında elatmanın önlenmesi ve yapılaşmanın varlığını sürdürdüğü gözetilerek, ecrimisilin de buna göre tayin ve takdiri gerektiği gerekçesi ile...” bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
                                             -KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davalı şirketin müdahalesine davadan önce son verdiği gerekçesi ile elatmanın önlenmesi isteminin reddine ecrimisil ve yıkım isteklerinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, yıkım isteği yanında yapılaşmanın varlığını sürdürdüğü gözetilerek elatmanın önlenmesi ve buna göre ecrimisile hükmedilmesi gereğine değinilerek bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan inceleme sonunda mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ne var ki, dosya içerisindeki kayıtlardan davacılardan A... ait payın 28.5.2004 tarihinde yani yargılama sırasında dava dışı S...ya temlik edildiği sabittir. Anılan  yeni malikin de davada taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı A...in taşınmazda kayda dayalı bir hakkının kalmadığı gözetilerek bu davacı yönünden sıfatının olmaması nedeniyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin reddine karar verilmemiş olması doğru değildir. Buna karşın diğer davacının taşınmazda paydaşlığının devam ettiğinin gözardı edilemeyeceği, buna göre de, elatmanın önlenmesi isteği bakımından kurulacak hükümde 21.06.1944 tarih 1941/13, 1942/30  1944 tarih 24 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gözardı edilemeyeceği kuşkusuzdur.
Öte yandan tüm dosya kapsamına göre, davalının niza konusu taşınmazda üstlendiği iş nedeniyle belediyece düzenlenen yer gösterme tutanağı tarihi olan 28.11.2000 tarihinde kullanmaya başlandığı gözönüne alınarak, bu tarihten dava tarihine kadar davacılar yararına ecrimisile ve tahakkuk dönemleri gözetilerek faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.