7. Hukuk Dairesi 2015/7024 E. , 2016/5924 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, davalı işyerinde asfalt plent operatörü olarak çalıştığını, sözleşmesinin emeklilik nedeniyle son erdiğini belirterek toplu iş sözleşmesinin uygulanmasından kaynaklanan fark ücret ve yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında fark ücret ile yıllık izin alacağına uygulanacak faiz konusunda uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde ise, iş sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretlerin, son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Ancak, Yasada izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur. Bununla birlikte, faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir.
Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve 4857 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir O halde, izin ücreti için uygulanması gereken faiz, yasal faiz olmalıdır.
Fark ücret alacağına mevduat faizi uygulanacağı ise kuşkusuzdur. 4857 sayılı Yasanın 34.maddesinde gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanacağı bildirilmiştir. Fazla çalışma ücreti de ücret kapsamında olup uygulanacak faiz en yüksek banka mevduat faizidir. Zaman zaman yasal faizin en yüksek banka mevduat faiz oranının üzerine çıktığı bir gerçektir.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde fark ücret ve yıllık izin alacağı için faizin türünü belirtmeden faiz yürütülmesi talebinde bulunduğundan yasal faiz talep ettiğinin kabulü gerekir. Islah dilekçesinde ise her iki alacak için mevduat faizi yürütülmesini istemiştir. HMK 26. maddesi uyarınca talep de dikkate alınarak yıllık izin alacağının ıslah dilekçesi ile arttırılan kısmı için yasal faiz oranını geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizinne hükmedilmesi,
Fark ücret alacağının dava dilekçesi ile istenilen kısmı için en yüksek banka mevduat faiz oranını geçmemek üzere yasal faize hükmedilmesi gerekirken doğrudan mevduat faizine hükmedilmesi hatalı ise de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının fark ücret ve yıllık izin alacağına ilişkin (1.) bendinin çıkarılarak yerine,
“1)Davanın kabulü ile 19.240,78 TL ücret farkı alacağından 500,00 TL nin dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiz oranını geçmemek üzere yasal faiziyle birlikte, bakiye miktarın ıslah tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3.773,40 TL yıllık izin alacağından 500,00 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, bakiye miktarın ıslah tarihinden itibaren yasal faiz oranını geçmemek üzere en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 09/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.