Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/1783
Karar No: 2021/741
Karar Tarihi: 10.06.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1783 Esas 2021/741 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/1783 E.  ,  2021/741 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    1. Taraflar arasında “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... 4. İş Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 04.10.1991 tarihinde davalı işyerinde işe başladığını, son olarak ...’daki işyerinde gümrük şefi unvanı ile çalıştığını ve son ücretinin de 3.730TL olduğunu, yapılan iş sözleşmelerinde davalı işverenin ücret zammı ve liyakat artışı yanında ayrıca her yıl Nisan ve Ekim aylarında bir aylık brüt ücrete eşit tutarda ikramiye ödeyeceğine ilişkin hüküm bulunmasına rağmen ödeme yapılmadığını, davalı işyerinde çalışması sürdüğü sırada müvekkile kısmi ödeme yapıldığını, geri kalan haklarının ise ödeneceği söylenerek iradesi sakatlanmak suretiyle ibraname imzalatıldığını, bazı kadroların kapatılması gerektiğinden ve müvekkilin deneyim ve niteliklerine uygun kadro olmaması sebebiyle iş sözleşmesinin 13.12.2010 tarihinde feshedildiğini, yasal haklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları farkı ile ücret farkı, ikramiye, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 04.10.1991-21.10.2000 tarihleri arasında sözleşmeli personel statüsünde çalıştığını, müvekkili kurumun özelleşmesini müteakip 21.10.2000 ve 19.11.2003 tarihlerinde imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmeleri ile ... ve ... Terminal Müdürlüklerinde gümrük şefi olarak çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin 12.12.2010 tarihi itibari ile feshedildiğini, 01.11.2000-31.12.2003 tarihleri arasındaki hak ve alacaklarının 21.10.2000 tarihinde imzaladığı sözleşmeye göre, 01.01.2004-13.12.2010 tarihleri arasındaki hak ve alacaklarının 19.11.2003 tarihinde imzaladığı sözleşmeye göre ödendiğini ve ibraname alındığını, alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararı:
    6. ... 4. İş Mahkemesinin 08.07.2014 tarihli ve 2011/854 E., 2014/232 K. sayılı kararı ile; 01.04.2004-13.12.2010 döneminde yürürlükte olan iş sözleşmesinde ücret artışına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı gibi, daha önce yürürlükte olan hizmet sözleşmesinin veya orada belirtilen liyakat zammı ile performansa dayalı ikramiyelerin ödeneceğine dair herhangi bir hüküm olmadığından davacının zamdan kaynaklanan fark alacağı talep edemeyeceği, buna göre davacının yıllık izin, ücret ve ikramiye farkı alacaklarının bulunmadığı, fazla çalışma, hafta tatili ile genel tatil ücreti fark alacakları yönünden yapılan değerlendirmede ise iddianın ispatlandığını kabule yeterli delil ibraz edilmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    7. ... 4. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
    8. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 26.04.2016 tarihli ve 2014/33143 E., 2016/10468 K. sayılı kararı ile tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra; “…4857 sayılı İş Kanunu"nun 22. maddesinde de belirtildiği üzere, taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilirse de, bu değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.
    Davacının ücret artışlarında yapılan eksiklik, sonraki dönemlerdeki ücretini de etkileyecektir. Davacı, 19.11.2003 tarihli iş sözleşmesi ile ücret artışlarının hangi oranda ve dönemlerde yapılacağını belirleme yetkisinin davalı Şirkete ait olduğunu kabul etmiş ise de; bu husus geleceğe dönük bir uygulama olup, davacı işçinin bu tarihe kadar olan kök ücretindeki eksikliğe muvafakat ettiği anlamına gelmemektedir.
    Mahkemece, 21.10.2000-19.11.2003 arasındaki bordrolar ile banka hesap ekstreleri getirtilerek ücretin ne şekilde ödendiği (21.10.2000 tarihli iş sözleşmesinde öngörülen ücret artışlarınının uygulanıp uygulanmadığı) tespit edilmeli, davacının nakle tabi personel olup olmadığı araştırılmalı ve davalının zamanaşımı savunması da dikkate alınarak fark işçilik alacakları bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir.” gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı:
    9. ... 4. İş Mahkemesinin 27.10.2016 tarihli ve 2016/347 E., 2016/492 K. sayılı kararı ile; “…Mahkememizce bozma ilamındaki gerekçeler dikkate alınarak yeniden yapılan değerlendirme neticesinde, yapılan artışın yapılması gerekenden daha fazla olduğuna dair mahkememiz gerekçesi nedeni ile ve 2001-2003 dönemine ilişkin talep açısından emsal mahkemelerde verilen kararların Yargıtay"ca onanarak kesinleşmiş olması da dikkate alınarak zamanaşımı sebebiyle davanın reddi gerektiğinden mahkememiz hükmünde ısrar edilmesi kanaati oluşmuştur.” gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    10. Direnme kararı yasal süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda taraflar arasında 21.10.2000 tarihinde imzalanan hizmet sözleşmesi ile kararlaştırılan ücret artışlarının tam olarak uygulanıp uygulanmadığı ve davacının nakle tabi personel olup olmadığı hususlarının araştırılarak sonucuna göre davalının zamanaşımı savunması da dikkate alınmak suretiyle fark işçilik alacakları konusunda karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

    III. ÖN SORUN
    12. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce; Özel Daire tarafından “…Davacının ücret artışlarında yapılan eksiklik, sonraki dönemlerdeki ücretini de etkileyecektir. Davacı, 19.11.2003 tarihli iş sözleşmesi ile ücret artışlarının hangi oranda ve dönemlerde yapılacağını belirleme yetkisinin davalı Şirkete ait olduğunu kabul etmiş ise de; bu husus geleceğe dönük bir uygulama olup, davacı işçinin bu tarihe kadar olan kök ücretindeki eksikliğe muvafakat ettiği anlamına gelmemektedir. Mahkemece, 21.10.2000-19.11.2003 arasındaki bordrolar ile banka hesap ekstreleri getirtilerek ücretin ne şekilde ödendiği (21.10.2000 tarihli iş sözleşmesinde öngörülen ücret artışlarının uygulanıp uygulanmadığı) tespit edilmeli, davacının nakle tabi personel olup olmadığı araştırılmalı ve davalının zamanaşımı savunması da dikkate alınarak fark işçilik alacakları bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir.” gerekçesi ile verdiği bozma kararı sonrası, mahkemece “Mahkememizce bozma ilamındaki gerekçeler dikkate alınarak yeniden yapılan değerlendirme neticesinde, yapılan artışın yapılması gerekenden daha fazla olduğuna dair mahkememiz gerekçesi nedeni ile ve 2001-2003 dönemine ilişkin talep açısından emsal mahkemelerde verilen kararların Yargıtay"ca onanarak kesinleşmiş olması da dikkate alınarak zamanaşımı sebebiyle davanın reddi gerektiğinden mahkememiz hükmünde ısrar edilmesi kanaati oluşmuştur.” şeklindeki yeni gerekçesi ile direnme adı altında verdiği kararın, gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Özel Dairece mi yoksa Hukuk Genel Kurulu tarafından mı yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

    IV. GEREKÇE
    13. Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli, gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
    14. Başka bir deyişle mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    15. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre, mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.
    16. Bu açıklamalar kapsamında eldeki davaya gelince; davacının fark işçilik alacaklarının reddine dair karar Özel Dairece “…Davacının ücret artışlarında yapılan eksiklik, sonraki dönemlerdeki ücretini de etkileyecektir. Davacı, 19.11.2003 tarihli iş sözleşmesi ile ücret artışlarının hangi oranda ve dönemlerde yapılacağını belirleme yetkisinin davalı Şirkete ait olduğunu kabul etmiş ise de; bu husus geleceğe dönük bir uygulama olup, davacı işçinin bu tarihe kadar olan kök ücretindeki eksikliğe muvafakat ettiği anlamına gelmemektedir. Mahkemece, 21.10.2000-19.11.2003 arasındaki bordrolar ile banka hesap ekstreleri getirtilerek ücretin ne şekilde ödendiği (21.10.2000 tarihli iş sözleşmesinde öngörülen ücret artışlarının uygulanıp uygulanmadığı) tespit edilmeli, davacının nakle tabi personel olup olmadığı araştırılmalı ve davalının zamanaşımı savunması da dikkate alınarak fark işçilik alacakları bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir.” gerekçesi ile verdiği bozma kararı sonrası, mahkemece “Mahkememizce bozma ilamındaki gerekçeler dikkate alınarak yeniden yapılan değerlendirme neticesinde, yapılan artışın yapılması gerekenden daha fazla olduğuna dair mahkememiz gerekçesi nedeni ile ve 2001-2003 dönemine ilişkin talep açısından emsal mahkemelerde verilen kararların Yargıtay"ca onanarak kesinleşmiş olması da dikkate alınarak zamanaşımı sebebiyle davanın reddi gerektiğinden mahkememiz hükmünde ısrar edilmesi kanaati oluşmuştur.” şeklinde gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.
    17. Görüldüğü üzere, mahkemece önceki kararda direnildiği belirtilmiş ise de esasen bozma kararındaki gerekçeler dikkate alınarak yeniden değerlendirme yapıldığı, bunun sonucunda ise yapılan artışın yapılması gerekenden daha fazla olduğu ve 2001-2003 dönemine ilişkin talep açısından emsal mahkemelerde verilen kararların Yargıtay"ca onanarak kesinleşmiş olması da dikkate alınarak zamanaşımı sebebiyle davanın reddi gerektiği gerekçeleri ile Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile yeni bir karar verilmiştir.
    18. Şu hâlde, ortada Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi gereken direnme kararı değil, gerçekte bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm bulunduğu açıktır.
    19. Hâl böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
    20. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

    V. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.06.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi