Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/2521 Esas 2011/1904 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2521
Karar No: 2011/1904
Karar Tarihi: 24.02.2011

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/2521 Esas 2011/1904 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2010/2521 E.  ,  2011/1904 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/12/2007 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin bir bölümünün kabulüne ilişkin verilen 29/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Davacı, aralarında husumet ve çeşitli davalar bulunan davalının, 15.01.2007 günü İzmir Valiliği"ne, 12.03.2007 günü de Başbakanlığa verdiği şikayet dilekçelerindeki asılsız suçlamaların kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir.
    Davalı ise, davacı ve eşi ile kendi ailesi arasında hakaret, etkili eylem gibi suçlardan ceza davaları olduğu gibi Kat Mülkiyeti Yasası"na aykırı davranış nedeniyle de hukuk davaları bulunduğunu, devlet memuru olan davacının eşinin yargılandığı davanın tüm oturumlarına katıldığını, tanıklara müdahale etmeye kalkıştığını, Bilgi Edinme Hakkı Yasası kapsamında oturumlara nasıl her zaman katıldığını çalıştığı kurumdan sorduğunu, bu konuda ilgili kurumdan yanıt alamadığından üst makama durumu bildirdiğini belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Yerel mahkemece, davalının "...memur olduğunu unutarak tanıklara badyguardlık yaparak baskı yapmıştır..." sözlerinde yer alan bodyguard sözcüğünün “fedai” anlamında kullanıldığı, davacının sıfatı gereği bu sözcüğün kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların aynı apartmanda oturdukları, apartman yönetiminde bulunan davacının eşinin yönetimden ve komşuluk ilişkilerinden kaynaklanan bazı anlaşmazlıklarının olduğu, taraflar arasında hakaret, etkili eylem, tehdit, yargı görevini yapanı etkileme, kat malikleri kurulu kararının iptali gibi konularda karşılıklı hukuk ve ceza davalarının açıldığı anlaşılmaktadır.
    Devlet memuru olan davacının, eşinin sanık olarak yargılandığı ceza davasının oturumlarına katılması ve tanıklarla aralarında bazı konuşmaların geçmesi nedeniyle; davacının her oturuma nasıl katıldığını, oturumlara katılmak için izin alıp almadığını, bu durumdan amirlerinin bilgisi bulunup bulunmadığını sormak için davalının dava konusu dilekçeleri yazdığı, kullandığı sözcüklerin saldırı niteliğinde olmadığı, yerel mahkemece saldırı niteliğinde olduğu belirtilen sözcüğün ise, oturumlara katılarak eşini koruması anlamında kullanıldığının kabul edilmesi gerekir.
    Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.