Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/12929 Esas 2008/2387 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/12929
Karar No: 2008/2387
Karar Tarihi: 28.2.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/12929 Esas 2008/2387 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kendisine ait taşınmaza davalıların atık su ve kanalizasyon borusu geçirerek haksız elatma yaptığını iddia ederek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemiyle dava açmıştır. Davalılar, Belediye'nin bu işle görevli olduğunu belirterek davanın reddedilmesini savunmuştur. Mahkeme davalıların husumeti olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, kanun hükümleri uyarınca kayıt malikinin taşınmazına yapılan her türlü tecavüze karşı korunması gerektiği ve davacının haklı olarak ecrimisil isteğinin kabul edilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Mahkeme, Türk Medeni Kanunu'nun 683 ve devamı maddeleri ile Kanalizasyon Kanunu gibi ilgili kanun maddelerini açıklayıcı bir şekilde belirtmelidir.
1. Hukuk Dairesi         2007/12929 E.  ,  2008/2387 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 02/10/2007
    NUMARASI : 2006/302-2007/257

    Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu dava konusu 471 ada 111 parsel sayılı taşınmazına davalı tarafından atık su ve kanalizasyon borusu geçirmek ve logar yapmak suretiyle haksız olarak elatıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.
    Davalı, su ve kanalizasyon geçirme görevinin belediye’ye ait olduğunu, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, husumetin davalıya değil belediyeye yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. 
                                              -KARAR-
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden toplanan delillerden; dava konusu 471 ada 111 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının taşınmazdan kanalizasyon hattı geçirerek taşınmaza elattığı yapılan uygulama ve bilirkişi raporları kapsamı ile sabittir.
    Davalı söz konusu hattı Belediye’ye haber vermek suretiyle yaptığını,kanalizasyon geçirme işinin Belediyenin görevinde bulunduğunu husumetin Belediye’ye yöneltilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, bilirkişi raporunda gösterilen hattın Belediye görevlileri tarafından belirlendiği, davalı tarafından yapılan hattın geçirilmesine Belediyenin muvafakat ettiği, hattın davacının taşınmazından geçirilmesinde davalıya atfedilecek bir kusurun bulunmadığı, davanın Belediyeye yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 683 vd. maddeleri gereğince kayıt maliki yasal ayrıcalıklar dışında taşınmazdan dilediği biçimde yararlanma hakkına sahip olduğu gibi 3. kişilerce taşınmazına yapılan her türlü tecavüzü defetme hakkına haizdir.
    Eldeki davada, kayıt malikinin mülkiyetinde bulunan çekişmeli yere kamulaştırma yada satın alma gibi yasal dayanağı olan bir işlem yapılmaksızın elatıldığı, bu elatmanın da haklı ve geçerli bir nedeninin bulunmadığı sabittir. Ayrıca, yetkili organlarca hazırlanan bir plan ve projenin kamu yararı düşüncesiyle uygulanmasının somut olayda söz konusu olmadığı da gözetildiğinde, bir hizmet kusurundan söz edilemeyeceğinden uyuşmazlığın idari nitelik taşıdığı ya da husumetin belediyeye düştüğü varsayılamaz.
    Öte yandan, çekişmeli taşınmazdan geçirilen kanalizasyon hattının davalının yaptığı binaların atık su giderlerini ana kanalizasyon hattına bağlamak için davalı tarafından yapıldığı ve muvakkaten yapılmış bir hat olduğu dosyada bulunan Belediye Fen İşleri Müdürlüğünün cevabi yazılarıyla sabittir.
    Hal böyle olunca, kanalizasyon hattını davacı taşınmazından geçirerek davacı taşınmazına elatan davalı hakkındaki davanın belirlenecek ecrimisilde gözetilmek suretiyle kabulüne karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.