Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı adına kayıtlı bulunan 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi kapsamında kaldığını, D........mevkiinde bulunan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaza davalının yapı yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp; tapu iptal, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak önceden verilen kararın Dairece, "eksik araştırma ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiş, verilen kararın bir kez daha "eksik araştırma ile hüküm kurulduğu, bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapılması gerektiği" gerekçeleri ile bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak, yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, tapu iptali, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamında uyuşmazlığın niteliği vurgulanmak suretiyle izlenmesi gereken yol duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirtilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulmuş olmasına karşın bozma gerekleri yerine getirilmeksizin bozma ilamında önceki idarenin belirlediği kıyı-kenar çizgisine itibar edilmek suretiyle hüküm kurulduğu görülmektedir. Bozmaya uyulmakla davanın tarafları yararına usuli kazanılmış hak oluşur ve orada işaret edilen hususların yerine getirilmesi zorunlu hale gelir. Bu husus kazanılmış hak kuralının bir gereğidir. Somut olayda, bozma kararında işaret edildiği üzere 28.11.1997 tarih 5/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilmek suretiyle jeolog, jeoloji yüksek mühendisi sıfatlarını haiz 3 kişiden oluşturulacak bilirkişi heyeti aracılığıyla mahallinde keşif yapılarak, drenaj çukurları açılmak, bitki ve toprak yapısının incelenmesi, idarenin belirlediği kıyı kenar çizgisinden delil olarak yararlanmak suretiyle kıyı-kenar çizgisinin bilirkişilerce saptanması, bilirkişilerce belirlenen çizgi ile idarenin belirlediği çizgi arasında bir fark olduğu taktirde neden kaynaklandığının bilimsel verilere göre irdelenmesi, keşfi izlemeye elverişli olacak şekilde teknik bilirkişiye rapor ve harita (kroki) düzenlettirilmesi, buna göre belirlenecek kıyı-kenar çizgisi dikkate alınarak çekişmeli yerin tanımı 3621 Sayılı Yasanın 4. maddesinde yapılan kıyıda kalıp kalmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması, ondan sonra elde edilecek verilere (bulgulara) göre bir karar verilmesi gerekirken eksik tahkikatla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.