11. Ceza Dairesi 2019/794 E. , 2020/4043 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanmak
HÜKÜM : Düşme, Mahkumiyet
A) Sanık ... hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
2008 takvim yılında sanık tarafından kullanıldığı iddia edilen dört adet faturanın tamamının Eylül ayı KDV beyannamesinde indirim konusu yapılmış olması nedeniyle sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmakla; tebliğnamedeki 3 numaralı paragrafta belirtilen bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; sanık hakkında, Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30/03/2012 tarih ve 2012/219 esas sayılı iddianamesi ile Vergi Dairesi Başkanlığı’nın mütalaasına aykırı olarak “2008 yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kamu davası açıldığı; ancak bu suçtan yargılama koşulu olan mütalaa bulunmadığı, sahte belge düzenleme ve sahte belge kullanma eylemlerinin birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu ve birbirine dönüşmeyeceği dikkate alınarak; iddianameye konu olan sahte fatura düzenleme suçu yönünden 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceğinin Vergi Dairesi Başkanlığından sorulması, verilmeyeceğinin anlaşılması durumunda davanın düşmesine karar verilmesi gerekeceği gözetilmeden yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre
a) Sanığın aşamalarda değişmeyen savunmasına göre; şirketin resmiyette kendi üzerine olduğu, ancak ev hanımı olup şirket işlerinden anlamadığı, şirketin tüm işlerinin eşi olan sanık ...’ın yürüttüğünü, eşine şirket işlerini yürütebilmesi için noterden vekaletname verdiğini beyan etmesi, sanık ...’in de bu savunmaları doğrulaması karşısında, atılı suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmayan sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmolunması yasaya aykırı,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,
B) Sanık ... hakkında kurulan düşme hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında dava şartı olan mütalaa alınmadan dava açıldığı anlaşılmakla; “2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçundan önceden mütalaa verilip verilmediğinin araştırılması, verilmediğinin tespit edilmesi halinde CMK"nin 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca kovuşturmanın durmasına karar verilerek, 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince kovuşturma şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği Vergi Dairesi Başkanlığından sorulduktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, düşme kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Üye ..."ın değişik gerekçesi ve oybirliği ile 07/07/2020 tarihinde karar verildi.
DEĞİŞİK GÖRÜŞ:
(2019/794 Esas -2020/4043 Karar)
Dairemizin 2017/8632 Esas, 2020/1423 Karar sayılı 18.02.2020 tarihli kararına ilişkin yazdığımız değişik görüşümüzde ayrıntılı olarak izah ettiğimiz üzere;
Sanıkların haksız olarak 93.083,49 TL KDV iadesini almak için miktar ve tarihleri farklı, 4 adet sahte faturayı işletme hesabı defterine satın alınan mal bedeli karşılığında gider olarak kayıt ederek 2008 yılı Eylül ayı KDV beyannamesinde kullandıkları iddia ve kabul edilen olayda;
Suç konusu faturaların işletme hesabı defterine satın alınan mal bedeli karşılığında gider olarak kayıt edilmek, 2008 yılı Eylül ayı KDV beyannamesinde indirim konusu yapmak sureti ile vergisel işlemlerde kullanıldığı, tarih ve tutarları farklı her bir faturanın ayrı fiil ve konu olduğu da dikkate alındığında "aynı suçun bir takvim yılı içerisinde farklı vergi dönemleri ve işlemlerinde birden fazla işlenmesi" unsuru tam manası ile vardır.
Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 43/1 maddesindeki zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiğinden, sayın çoğunluğun "zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının gerçekleşmediğine" dair düşüncesine katılmıyorum. 07.07.2020
Değişik Görüş
...