MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında "Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma" suçundan açılan kamu davasına ilişkin zamanaşımı süresince hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
1)5237 sayılı TCK"nun 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denildiğinden, aynı anda gerçekleşen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, değişik tarihlerde düzenlendiğine ilişkin delil bulunmayan suça konu sürücü belgesi ile nüfus cüzdanının aynı anda ele geçirilmiş olması karşısında; zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, suça konu belge sayısının birden fazla oluşunun ise aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayininde dikkate alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde zincirleme suç hükümlerinin tatbiki suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
2)Kasten işlenen bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanması gereken ve 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının hükümde gösterilmemesi,
3)Suça konu belgelerin nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi olmasına rağmen, hükümde pasaportun dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.