17. Hukuk Dairesi 2015/12996 E. , 2016/1812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalıya ait müvekkili ...nezdinde ... bulunan aracın, dava dışı aracın hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, bu kazanın oluşumunda alkollü olarak araç kullanan sigortalı araç sürücüsü İnan Daş"ın kusurlu bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından 2.156,00 TL hasar bedelinin aracın kasko şirketi olan ... ödendiğini, olayda alkollü sürücü söz konusu olduğunu, sigorta ettiren davalının sorumluluğunun bulunduğunu, davalının .... sayılı dosyasına itiraz ettiğinden icra takibinin durduğunu bu sebeplerle davalının takibe borca, faize ve ferilerine vaki itirazının iptaline icranın devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; kazaya karışan aracının... de kaza yaptığını, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini, kazalarda oluşan hasar bedellerinin araç sahibinden değil aracın sigortasından talep etmesi gerektiğini, haksızlık veya usulsüzlüğün olması halinde sigortasının ancak kendilerinden talep edebileceğini, iş bu davanın haksız olduğunun, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davaya konu kazada herhangi bir alkol ölçümü yapılmadığı, sürücünün kaç promil alkollü olduğu bilinmeden mevcut kazanın alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediğinin tespiti mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ... sözleşmesinden kaynaklanan ve itirazın iptali şeklinde sigortalı aleyhine açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
...
2918 sayılı KTK"nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
.... "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97/1. maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra bu konu ile ilgili olan "b-2" bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektirin olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
Bununla birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden KTK"nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından,....Yönetmeliğinin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve müteakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabülü de mümkün değildir.
O halde, kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir.
Yargıtay"ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip
...
gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir.
Somut olayda mahkemece davaya konu kazada herhangi bir alkol ölçümü yapılmadığı, sürücünün kaç promil alkollü olduğu bilinmeden mevcut kazanın alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediğinin tespiti mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, fakat dava konusu kaza ile ilgili olarak .... sayılı dosyasında alınmış olan heyet bilirkişi raporunda sürücünün olay öncesinde almış olduğu 2.15 promil alkol nedeniyle, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği kanaatini bildiren rapor bulunduğu davacı vekilince iddia olunmuştur.
Bu durumda mahkemece, .... sayılı dosyası ilgili mahkemesinden getirtilerek dosyada alınmış olan raporun bilirkişi heyetinde nöroloji uzmanı bulunmaması halinde, içinde nöroloji uzmanı, sigorta hukukçusu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulundan olayın meydana geliş şekli, yol ve hava durumu nazara alınarak trafik kazasının münhasıran alkol etkisi altında olup olmadığı, alkolden başka etkilerin de bulunup bulunmadğı konularında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınıp ...dosyası da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.