Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/2873 Esas 2016/4418 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2873
Karar No: 2016/4418
Karar Tarihi: 04.04.2016

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/2873 Esas 2016/4418 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, piyasaya sahte para sürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 197/1 (iki kez) ve 52/2 (iki kez) maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis, 3 yıl hapis ve iki kez 1.800,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Ancak, sanığın eylemlerinin tek bir suç olarak kabul edilmesi gerektiği, ayrı suç oluşturmadığı ve iki kez cezalandırılmasının fazla ceza tayini olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 197/1 maddesi: \"Sahte para tedavül ettirmek veya sahtecilik amacıyla sahte para yapmak\" suçunu düzenler.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2 maddesi: \"Para cezası, suçun işlenmesi sırasında kırk yaşını bitirmemiş olan çocuklarda, suçun siyasi veya sosyal nedenlerden dolayı işlenmiş olması durumunda veya işlediği suç nedeniyle alacaklısı olan gerçek veya tüzel kişiler hakkında ancak hapis cezasıyla birlikte hükmedilebilir.\" şeklinde hüküm verir.

8. Ceza Dairesi 2016/2873 E. , 2016/4418 K.

"İçtihat Metni"

İhbarname No : KYB - 2016/26295

Parada sahtecilik suçundan sanık ..."ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 197/1 (iki kez) ve 52/2 (iki kez), maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis, 3 yıl hapis ve iki kez 1.800,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 29.04.2015 tarihli ve 2014/100 esas, 2015/75 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;

Dosya kapsamına göre; piyasaya sahte para sürme suçunun süreklilik arz eden bir suç olup teselsülü bünyesinde barındırdığı ve değişik kişilere sahte para verilerek piyasaya sürülmesinin suçun temadi (süreklilik) unsurunu oluşturduğu, somut olayda sanığın 19.02.2014, 20.02.2014 ve 23.02.2014 tarihli eylemlerinin tek suç olarak kabulü ile TCK 197/1. maddesinin bir kez uygulanması gerektiği gözetilmeden, sanığın aleyhine olacak şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 19.01.2016 gün ve 4950 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.02.2016 gün ve KYB/2016-26295 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

Gereği görüşülüp düşünüldü:

Hükümlünün 20.02.2014-23.02.2014 tarihlerinde Çaycuma ve Kdz. Ereğli ilçelerinde piyasaya sahte para sürmesi eylemleri ile ilgili olarak 28.04.2014 tarihli iddianame ile, 19.02.2014 tarihinde Düzce ilinde piyasaya sahte para sürmesi eylemi ile ilgili olarak 04.04.2014 tarihli iddianame ile dava açıldığı anlaşılmış olup, parada sahtecilik suçunun kesintisiz suçlardan olması ve iddianamenin düzenlenmesi ile hukuki kesintinin oluşması karşısında, hükümlünün yukarıda belirtilen eylemlerinin iddianame tarihlerinden önce gerçekleştiği, bu itibarla sanığın temadi eden eylemlerinin ayrı suç oluşturmadığı, eylemler arasındaki zaman aralığının kısalığı ve suç yerlerinin yakınlığı da gözetildiğinde olayda fiili kesintiye neden olacak bir durumunda bulunmadığı gözetilerek sanığın TCK.nun 197/1. maddesi uyarınca bir kez cezalandırılması gerektiği gözetilmeden iki kez cezalandırılmasına karar verilerek fazla ceza tayini, Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 29.04.2015 gün, 2014/100 esas, 2015/75 sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), hükmün, hükümlü ... hakkındaki A-1-2-3-4-5-6-7 fıkralarının hükümden çıkarılmasına, hükmedilen bu cezanın infaz edilmemesine, hükmün diğer bölümlerinin aynen muhafazasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na tevdiine, 04.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.